zuhur |
Arapça ẓhr kökünden gelen ẓuhūr ظُهُور "1. belirme, görünme, 2. görüntü, parıltı, gösteriş" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ẓahara ظَهَرَ "ışıdı, parladı, belirdi" fiilinin fuˁūl vezninde masdarıdır. |
|
zula |
Yeni Yunanca zúla ζούλα "1. tabaka haline getirilmiş esrar, 2. kaçak (mal), gizli (yer)" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Yeni Yunanca zuló ζουλώ "sıkmak, ezmek, bastırmak" fiilinden türetilmiştir. |
|
zulmet |
Arapça ẓlm kökünden gelen ẓulma(t) veya ẓulūma(t) ظُلْمَة "karanlık" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ẓalima ظَلِمَ "hava karardı" fiilinin fuˁla(t) vezninde ismi merresidir. |
|
zulüm |
Arapça ẓlm kökünden gelen aynı anlama gelen ẓulm ظلم sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ẓalama ظَلَمَ "zulmetti" fiilinin fuˁl vezninde masdarıdır. Bu sözcük Arapça ẓalima ظَلِمَ "karardı" fiili ile eş kökenlidir. (NOT: Arapça fiil Akatça ṣulmu "siyah" sözcüğü ile eş kökenlidir. Akatça sözcük Akatça ṣalāmu "karanlık olma" sözcüğü ile eş kökenlidir. ) |
|
zum |
İngilizce zoom "(uçak) pike yapma, (kamera) ani yaklaşma" sözcüğünden alıntıdır. İngilizce sözcük İngilizce zoom "çizgi romanlada uçak sesi" ses yansımalı sözcüğünden türetilmiştir. |
|
zurna |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) [ Codex Cumanicus, 1303]caramella [calamella, kamışçık] - Fa & Tr: surna, suruna [ Meninski, Thesaurus, 1680]Zurnā زرنا: Lituus, vul. pro surnā سرنا Köken Farsça sūrnāy veya surnā سورناى/سرنا "bir üflemeli çalgı, zurna" sözcüğünden alıntıdır.Ek açıklama Farsça kaynaklarda daima sūr+nāy "düğün düdüğü" şeklinde analiz edilir. Ancak Luwi hiyeroglif yazısında bulunan zurni(ya)- "bir üfleme çalgı, boynuz" ve sûrinks (aynı anlamda) biçimleri, sözcüğün eski bir Yakındoğu dilinden kalıntı olabileceğini düşündürür. Gürcüce, Ermenice, Yunanca ve diğer Balkan dillerinde Farsça veya Türkçeden alıntıdır. Benzer sözcükler davul zurna, zurnazen 02.03.2019 |
|
zü+ |
Arapça ḏw kökünden gelen ḏū ذو "sahip, malik" parçacığından alıntıdır. |
|
zübde |
Arapça zbd kökünden gelen zubda(t) زُبدة "1. sütün kaymağı, tereyağı, 2. öz, hülasa" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça zabada زَبَدَ "yayık çalkaladı" fiilinin fuˁla(t) vezninde ismi merresidir. |
|
zücaciye |
Arapça zcc kökünden gelen zucāc زجاج "cam" sözcüğünden +īya(t)1 ekiyle türetilmiştir. Arapça sözcük Aramice/Süryanice zgg kökünden gelen zagāg זַגָג "camcı" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Aramice/Süryanice zgūgīthā זְגוּגִיתָא "cam" sözcüğü ile eş kökenlidir. |
|
züğürt |
Ermenice tsaxort ձախորդ "bedbaht, şom" sözcüğünden alıntıdır. Ermenice sözcük Ermenice tsax ձախ "sol, aykırı" sözcüğünden türetilmiştir. (Kaynak: Epr 3.142) |
|
zühal |
Arapça zḥl kökünden gelen zuḥāl زحال "Satürn gezegeni" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça zaḥala زحل "geri durdu, uzaklaştı" fiilinin fuˁāl vezninde türevidir. |
|