zifir |
~ Ar ḏafir ذفر [#ḏfr faˁīl sf.] pis ve keskin kokan < Ar ḏafira keskin koktu |
|
zifiri |
< Yun/EYun zoferós ζοφερός karanlık (sıfat) < EYun zóphos ζόφος 1. karanlık, kasvet (ad), 2. batı |
|
zifos |
~ Yun *sifós kasırga? (atmosferde) hortum? << Yun/EYun sífōn σίφων su hortumu |
|
zift |
~ Ar/Fa zift زفت katran, asfalt ~ Aram zephtā זִפְתָא a.a. ≈ İbr zephet a.a. |
|
ziggurat |
~ Fr/İng ziggurat eski Babil ve Asur tapınak kulelerine verilen ad ~ Akad ziqquratu 1. kule, 2. yüksek yer, zirve, doruk (Kaynak: CAD sf. 21:129)< Akad zaqāru/şaqāru yükseltmek (bina), kaldırmak, çıkmak (Kaynak: CAD sf. 21:55) |
|
zigon | ||
zigot |
~ Fr zygote döllenmiş tohum ~ EYun zygōtós ζυγωτός koşumlanmış (at, öküz) < EYun zygoô ζυγοω koşumlamak +t° << HAvr *i̯ug-ó-m < HAvr *yewg- çift koşmak, iki şeyi birleştirmek |
|
zihin |
~ Ar ḏihn ذهن [#ḏhn fiˁl ] akıl, anlama yeteneği |
|
zikir |
~ Ar ḏikr ذكر [#ḏkr fiˁl msd.] anma, adını söyleme < Ar ḏakara ذكر andı, adını söyledi (≈ Aram dəkar דְּכַר anmak, hatırlamak ≈ Akad zakāru adlandırmak, adını anmak < Akad zikru ad ) |
|
zikzak |
~ Fr ziczac/zigzag kırık çizgi, kırık çizgide hareket etme < onom |
|
zil |
~ Fa zīr زير 1. alt, aşağı, 2. müzikte tiz ses, bir çalgı grubunda en yüksek perdeli alet, soprano |
|