zevat |
~ Ar ḏawāt ذوات [#ḏw çoğ.] zatlar, kişiler < Ar ḏāt ذات [t.] kişi +āt |
|
zevce |
~ Ar zawca(t) زوجة [#zwc fem.] dişi eş ~ Aram zawgtā זַוּתָא a.a. |
|
zevç |
~ Ar zawc زوج [#zwc] çift, çift olan şeyin teki, eş, karı veya koca ~ Aram zawg זוג [#zwg] çift, karı koca ~ EYun zeûgos ζεῦγος a.a. |
|
zevk |
~ Ar ḏawḳ ذوق [#ḏwḳ faˁl msd.] tad alma duyusu, tad, keyif < Ar ḏāḳa ذاق tattı, tadına baktı |
|
zevzek |
< ? |
|
zeybek |
"Aydın vilayetine özgü başıbozuk askeri" [ Kırlı, Sultan ve Kamuoyu, 1840] < ? Not: ETü ile açıklamak için harcanan çabalar zaman kaybıdır. Belki zībaḳī veya zeybaḳī "civa gibi" < Ar zībaḳ "civa". Benzer sözcükler: zeybekiko 06.01.2020 |
|
zeyil |
~ Ar ḏayl ذيل [#ḏyl] kuyruk, giysinin eteği, uzantı, ek, ilave < Ar ḏāla ذالَ uzun idi, uzadı, kuyruk kaldırdı |
|
zeyrek |
~ Fa/OFa zīrak زيرك hızlı, zeki, tetik |
|
zeytin |
~ Ar zaytūn زيتون [#zyt çoğ.] zeytin taneleri < Ar zayt زيت [t.] zeytin, zeytin yağı ~ Aram zeytā זיתא a.a. ≈ İbr zayt זית a.a. ≈ Fen zyt a.a. |
|
zıbar|mak |
≈? TTü zıbart-/zıbırt- dayak atmak, sopayla dövmek < TTü zopa/zıbık/zıpçık sopa, değnek |
|
zıbık |
≈ TTü çubuk/çıbık ≈ Fa çūb çubuk ≈ Ar zubb زبّ penis |
|