zekâ |
~ Ar ḏakāˀ ذكاء [#ḏky faˁāl msd.] 1. keskin olma, keskin kokma, ateş harlanma, 2. keskin koku, 3. (mec.) zihin pırıltısı, keskin kavrama yeteneği < Ar ḏakā ذَكَا keskin idi, parladı, (ateş) harlandı |
|
zekât |
~ Ar zakā(t) زكاة [#zkw/#zky faˁla(t) mr.] İslamda her yıl servetten ödenen sadaka, zekât ~ Aram zəkūt זכות [#zky] aklanma, beraat, hayır işi yapma < Aram zəkā, zākah זָכָה, זְכָא arınma, suçtan aklanma, haklı çıkma (Kaynak: Nöldeke sf. NB 25, Fraenkel sf. 23, Jeffery sf. 153, Jastrow sf. 398-399.) |
|
zeker |
~ Ar ḏakar ذكر [#ḏkr faˁal ] 1. erkek, 2. erkeklik organı, penis ≈ Aram dəkar erkek çocuk, koç ≈ Akad zikaru erkek, penis |
|
zeki |
~ Ar ḏaki ذكٍ [#ḏky faˁīl sf.] parıltılı, zekâ sahibi olan < Ar ḏakā ذكا keskin idi, parladı, (ateş) harlandı |
|
zelil |
~ Ar ḏalīl ذليل [#ḏll faˁīl sf.] düşkün, hor < Ar ḏalla ذلّ hor ve hakir idi |
|
zelot |
[ İ. Hakkı Baltacıoğlu, Türk'e Doğru, 1942] ~ Fr zélote / İng zealot yobaz, özellikle Yahudi tarihinde şiddetle yabancı düşmanı bir akım ~ OLat zelotes a.a. ~ EYun zēlōtḗs ζηλωτής a.a. ~ EYun zêlos ζη̃λος taassup, asabiyet Not: Aynı Yunanca sözcük İngilizceye zeal/zealous "hamiyetli" ve jealousy/jealous "kıskanç" olmak üzere iki ayrı şekilde yansır. Benzer sözcükler: zelotçuluk 19.08.2017 |
|
zelzele |
~ Ar zalzala(t) زلزلة [#zl faˁfaˁa(t) q. msd.] yer sarsıntısı < onom zalzala زلزل sarsıldı |
|
zem |
~ Ar ḏamm ذمّ [#ḏmm faˁl msd.] kınama, ayıplama < Ar ḏamma ذَمَّ kınadı, itibarını bozdu |
|
zemberek |
~ Fa zanbūrak زنبورك [küç.] arıcık < Fa zanbūr زنبور arı +ak2 |
|
zembil |
~ Fa zanbīl زنبيل sepet ~ Akad zabbīlu sepet, taşıma aracı < Akad zabālu taşımak |
|
zemheri |
~ Ar zamharīr زمهرير [#zmhr q.] kışın 22 Aralıkta başlayan en soğuk günleri, karakış, erbain § Fa zam زم kış (≈ Ave zyam- a.a. << HAvr *ǵʰim-ó-s a.a. ) + Ar harīr هرير [#hrr faˁīl sf.] uğuldayan, uluyan |
|