züğürt |
~ Erm tsaxort ձախորդ bedbaht, şom < Erm tsax ձախ sol, aykırı (Kaynak: Epr 3.142) |
|
zühal |
~ Ar zuḥāl زحال [#zḥl fuˁāl ] Satürn gezegeni < Ar zaḥala زحل geri durdu, uzaklaştı |
|
zührevî |
< Ar zuhra(t) زهرة [#zhr] Venüs gezegeni +ī < Ar zahara زهر parladı, ışıdı |
|
züht |
~ Ar zuhd زهد [#zhd fuˁl msd.] (dünya nimetlerinden) vazgeçme < Ar zahada زهد vazgeçti, kaçındı, terketti |
|
zühul |
~ Ar ḏuhūl ذهول [#ḏhl fuˁūl msd.] unutma, akıl karışıklığı, dalgınlık < Ar ḏahala ذهل aklı karıştı, daldı |
|
zül | ||
zülbiye |
~ Fa zalūbā/zirbā زلو با çeşitli şekillerde tarif edilen karışık aş veya tatlı |
|
zülcelal |
~ Ar ḏū'l-calāl ذوالجلال azamet sahibi, Allah'ın bir sıfatı |
|
zülfikar |
~ Ar ḏū'l-fiḳar ذو الفقر 1. omurgalı, 2. Hz Ali'nin kılıcının adı § Ar ḏū ذو sahip + Ar al-fiḳar الفقر omurga, belkemiği |
|
zülfiyar |
~ Fa zulf-i yār زلف يار yarin saçı |
|
zülkarneyn |
~ Ar ḏū'l-ḳarnayn ذوالقرنين iki-boynuzlu, Kuran'da anılan efsanevi bir kişi § Ar ḏū ذو sahibi, +li + Ar al-ḳarnayn قرنين [dual.] iki boynuzlar < Ar ḳarn قرن boynuz +ayn |
|