yen2 |
Japonca yen "Japon para birimi" sözcüğünden alıntıdır. Japonca sözcük Çince yüan "yuvarlak şey, para" sözcüğünden alıntıdır. |
|
yenge |
Eski Türkçe yeŋge "ağabeyin veya dayının karısı" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
yengeç |
Oğuzca yeŋgeç "kabuklu su hayvanı" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
yeni |
Eski Türkçe yaŋı "geri gelen, yeni ay, yeni" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe yan- "geri gelmek" fiilinden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir. |
|
yeniçeri |
|
|
yer |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) Eski Türkçe: [ Orhun Yazıtları, 735]üze kök teŋri asra yagız yir kılındukda [üstte mavi gök altta kara yer yaratıldığında] Eski Türkçe: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]yér: al-arḍ [[dünya, arz]] (...) yérdeş kişi [[hemşehri - Oğuzca]] Türkiye Türkçesi: yeryüzü [ Aşık Paşa, Garib-name, 1330]benī ādem ki dutdı yir yüzin Türkiye Türkçesi: [ Meninski, Thesaurus, 1680]yer altı, yer deprenmesi, dikiş yeri, yerine gelmek, yerine getürmek, ādem yerine komak Türkiye Türkçesi: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]yer elması, yer fıstığı, yeri yurdu belirsiz Köken Eski Türkçe yér "yeryüzü, dünya, zemin" sözcüğünden evrilmiştir. Benzer sözcükler yer altı, yer çekimi, yer elması, yer fıstığı, yer kabuğu, yer küre, yer yer, yer yurt, yerbilim, yerçekimsiz, yerden bitme, yerey, yerinde, yerindelik, yerine getirmek, yerini tutmak, yerli, yerli malı, yerli yerinde, yersel, yersiz, yeryüzü 21.04.2015 |
|
yer|mek |
Eski Türkçe yer- "beğenmemek, kötülemek" fiilinden evrilmiştir. |
|
yerel |
Türkiye Türkçesi yer sözcüğünden Yeni Türkçe +Al ekiyle türetilmiştir. |
|
yergi |
Türkiye Türkçesi yer- fiilinden Yeni Türkçe +gU ekiyle türetilmiştir. |
|
yerleş|mek |
Türkiye Türkçesi yer sözcüğünden Türkiye Türkçesinde +lAş- ekiyle türetilmiştir. |
|
yerleşke |
Türkiye Türkçesi yerleş- fiilinden Yeni Türkçe +gA ekiyle türetilmiştir. |
|