yem |
Eski Türkçe yém "yenen şey, yemek" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe yé- fiilinden Eski Türkçe +Im ekiyle türetilmiştir. |
|
yemek |
Eski Türkçe yé- fiilinden Türkiye Türkçesinde +(A)mAk ekiyle türetilmiştir. |
|
yemeni |
Arapça yamanī يمنى "Yemen'e ait" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ymn kökünden gelen yaman يمن "1. sağ el, sağ taraf, 2. güney (gün doğumuna oranla sağ taraf), 3. Arabistan'ın güneyinde bir ülke, Yemen" sözcüğünün nisbet halidir. |
|
yemin |
Arapça ymn kökünden gelen yamīn يمين "1. sağ el, sağ taraf, güney, 2. sağ elini kaldırarak verilen ant" sözcüğünden alıntıdır. (NOT: Arapça sözcük Aramice/Süryanice aynı anlama gelen yamīn ימין sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük İbranice aynı anlama gelen yāmīn ימין sözcüğü ile eş kökenlidir. İbranice sözcük Akatça aynı anlama gelen imnu sözcüğü ile eş kökenlidir. ) |
|
yemiş |
Eski Türkçe yémiş "yenebilir ürün, meyve" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe yé- fiilinden Eski Türkçe +Iş ekiyle türetilmiştir. |
|
yemişen |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) Eski Türkçe: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]yımşān [[Kıpçak ülkesinde yetişen bir yabani meyve]] Türkiye Türkçesi: [ Hamit Zübeyr & İshak Refet, Anadilden Derlemeler, 1932]yemişan (Van), yemişen (Bolu, G. Antep): bir ağaç. Köken Eski Türkçe yımşān "alıça benzer bir yaban ağacı" sözcüğünden evrilmiştir. 29.10.2020 |
|
yen|mek |
Oğuzca yeŋ- "üstün gelmek" fiilinden evrilmiştir. Oğuzca fiil Eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *yegin- biçiminden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe yeg "üstün" sözcüğünden Eski Türkçe +In- ekiyle türetilmiştir. |
|
yen1 |
Eski Türkçe yéŋ "elbise kolu" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
yen2 |
Japonca yen "Japon para birimi" sözcüğünden alıntıdır. Japonca sözcük Çince yüan "yuvarlak şey, para" sözcüğünden alıntıdır. |
|
yenge |
Eski Türkçe yeŋge "ağabeyin veya dayının karısı" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
yengeç |
Oğuzca yeŋgeç "kabuklu su hayvanı" sözcüğünden evrilmiştir. |
|