yek |
~ Fa yak يك bir << OFa ēvak/ēyak a.a. << EFa aivaka- tek, yalnız |
|
yekdiğer |
~ Fa yak dīger يك ديكر biri diğeri, karşılıklı |
|
yeke |
~ OYun iáki(on) οιάκιον [küç.] dümen sapı ~ EYun oíaks οίαξ a.a. +akion |
|
yekin|mek |
<? TTü yekin birden < Fa yak bir +(I)n |
|
yeknesak |
§ Fa yak يك bir + Ar nasaḳ نَسَق [#nsḳ] düzen, nizam (< Ar nasaḳa نَسَقَ dizdi ) |
|
yekpare | ||
yeksan |
~ Fa yaksān يك سان bir gibi, beraber § Fa yak يك bir + Fa sān سان gibi, benzer |
|
yekta |
~ Fa yaktā يكتا 1. tek, yegâne, tekil, 2. Allah << OFa ēyak-dāt tek-yaratılmış, Zerdüşt inancında tanrılardan birinin sıfatı ≈ Ave aevo-dāta- a.a. |
|
yekûn |
~ Ar yakūn يكون [#kwn yafˁul ] eder, olur (geniş zaman üçüncü tekil şahıs) < Ar kāna كان idi, oldu |
|
yel |
<< ETü yel rüzgâr ≈ ETü yel- koşmak, acele etmek, çırpınmak, uçuşmak |
|
yel|mek |
~ ETü yel- koşturmak, acele etmek, çırpınmak |
|