yavşak1 |
<< ETü yaŋşak konuşkan, geveze < ETü yaŋşa- konuşmak, gürültü etmek +Uk |
|
yavşan |
<< ETü yabçan acı bir ot, artemisia < ETü yapış- yapışmak |
|
yavuklu |
< ETü yaġuk yakın (sıfat), mec. akraba, hısım +lI(g) < ETü yak- yaklaşmak, yakınlaşmak +Uk |
|
yavuz |
<< ETü yabız/yawız kötü < ETü *yab-/*yaw- kötü olmak, kötülük etmek |
|
yay |
<< ETü ya a.a. |
|
yay|mak |
ETü: [ Uygurca Maniheist metinler, <900] << ETü yād- yaymak, sermek, açmak ≈ ETü ya yay Not: ETü yaz-, yas-, yat- aynı fiilin varyant biçimleridir. İlk ikisi eş anlamlıdır; yat- ise derivatif bir geçişsiz anlam kazanmıştır. • Moğ cada- (a.a.) Türkçeden alıntı olmalıdır. Benzer sözcükler: yaydırmak, yaygı, yayılmak, yayılı, yayılım, yayılmacı, yayındırmak, yayıntı Bu maddeye gönderenler: yat- (yatağan, yatak, yatalak, yatar, yatay, yatı, yatır, yatırım, yatsı), yay, yaya, yaygın, yayım, yayın1, yayın2, yaylım, yayvan, yaz-2 (yassı, yastık, yazı2) 09.09.2015 |
|
yaya |
<< ETü yadaġ yürüyen, piyade < ETü yad- açmak, yaymak +A |
|
yaygara |
< TTü *yaykır- gürültü etmek, çınlatmak +A << ETü aykır- a.a. |
|
yaygın |
< TTü yay- +gIn |
|
yayık |
<< ETü yayık oynak, çalkanan < ETü yay- çalkamak, sallamak +Uk |
|
yayım |
< TTü yay- +Im |
|