yarat|mak |
<< ETü yarat- uydurmak, düzenlemek < ETü yara- uymak +It- |
|
yaratık |
< TTü yarat- +Uk |
|
yarbay |
< TTü yardımcı albay [abb.] |
|
yarda |
~ İng yard 1. baston, direk, 2. bir uzunluk ölçüsü << Ger |
|
yardakçı |
< Fa yār-dēh يار ديه yardım eden, el veren § Fa yār يار el, kol + Fa dādan, dēh- دادن, ديه vermek |
|
yardım |
yārī [ Codex Cumanicus, 1303] < OTü yarıt- yardım etmek, yarayışlı olmak +Im <? Fa yārī يارى yardım < Fa yār يار 1. el, kol, 2. dost, yardımcı → yar2 Not: Karş. Fa yārīdan "yardım etmek", yārīdih "yardımcı". Farsça yār ve türevleri ile muhtemelen onun türevi olan Türkçe yara- "faydalı olmak" fiili her iki dilde erken dönemde kaynaşmışlardır. Benzer sözcükler: sosyal yardım, yardımcı, yardımlaşmak, yardımsever 22.09.2017 |
|
yargı |
<< OTü yarğu mahkeme ~? Moğ cargu a.a. |
|
yargıç |
(≈ TTü yarġucı hakem ) < ETü yar- +(g)Iç |
|
yargıtay |
< TTü yargı +tAy |
|
yarıcı |
< Fa yārī yardım +çI |
|
yarım |
<< ETü yarım yarma, yarılmış şeyin her parçası < ETü yar- kesme, bölme +Im |
|