yarak |
<< ETü yarık/yarak donanım, zırh, silah < ETü yara- +Uk |
|
yaran |
~ Fa yārān ياران dost, arkadaş < Fa yār يار a.a. |
|
yarar |
< TTü yara- +()r |
|
yarasa |
<< ETü yarsıġu/yarasa yarasa <? ETü yarsı- iğrenmek, tiksinmek +gU |
|
yaraş|mak |
<< ETü yaraş- birbirine uygun olmak, uyuşmak, anlaşmak < ETü yara- uymak +Iş- |
|
yarat|mak |
ETü: "düzenlemek" [ Orhun Yazıtları, 735] << ETü yarat- uydurmak, düzenlemek < ETü yara- uymak +It- → yara- Not: Yaradan/yaradılış biçimleri 17.-18. yy'daki /d/ > /t/ ses değişimi öncesinden kalan arkaik biçimler olup özellikle dini bağlamda kullanılırlar. Benzer sözcükler: yaradan, yaradana sığınmak, yaradılış, yaratan, yaratıcı, yaratıcılık, yaratılmak, yaratılış, yaratım Bu maddeye gönderenler: yaratık 05.03.2015 |
|
yaratık |
< TTü yarat- +Uk |
|
yarbay |
< TTü yardımcı albay [abb.] |
|
yarda |
~ İng yard 1. baston, direk, 2. bir uzunluk ölçüsü << Ger |
|
yardakçı |
< Fa yār-dēh يار ديه yardım eden, el veren § Fa yār يار el, kol + Fa dādan, dēh- دادن, ديه vermek |
|
yardım |
< OTü yarıt- yardım etmek, yarayışlı olmak +Im <? Fa yārī يارى yardım < Fa yār يار 1. el, kol, 2. dost, yardımcı |
|