yardakçı |
< Fa yār-dēh يار ديه yardım eden, el veren § Fa yār يار el, kol + Fa dādan, dēh- دادن, ديه vermek |
|
yardım |
< OTü yarıt- yardım etmek, yarayışlı olmak +Im <? Fa yārī يارى yardım < Fa yār يار 1. el, kol, 2. dost, yardımcı |
|
yargı |
<< OTü yarğu mahkeme ~? Moğ cargu a.a. |
|
yargıç |
(≈ TTü yarġucı hakem ) < ETü yar- +(g)Iç |
|
yargıtay |
< TTü yargı +tAy |
|
yarıcı |
OTü: yārīci "yardımcı" [ Borovkov ed., Orta Asya'da Bulunmuş ... Kuran Tefsiri, <1300] < Fa yārī yardım +çI → yardım Not: Kullanımda Tü yarı sözcüğüyle kontaminasyon görünür; ancak köken itibariyle yarı değil yardım ve yar ile akrabadır. 06.09.2017 |
|
yarım |
<< ETü yarım yarma, yarılmış şeyin her parçası < ETü yar- kesme, bölme +Im |
|
yarımada |
|
|
yarın |
<< ETü yarın sabah, gün doğumu, gündüz < ETü yaru- ışımak, aydınlanmak +(I)n |
|
yarış|mak |
<< ETü yarış- 1. bölüşmek, 2. müsabaka etmek < ETü yar- kesmek, karar vermek +Iş- |
|
yarka |
~ Bul yarka piliç, genç tavuk |
|