yaltak |
<< TTü yaldak kuyruk sallayan, dalkavuk (< TTü yaldan- (köpek) kuyruk sallamak +Uk <? TTü yal köpek yemeği ) |
|
yalvaç |
<< ETü yalāvaç/yalāvar elçi, haberci |
|
yalvar|mak |
<< ETü yalvar- dil dökmek <? ETü yalıġ dil? +(g)Ar- |
|
yama |
<< ETü yamaġ yama < ETü yama- +I(g) |
|
yama|mak |
<< ETü yama- eklemek <<? ETü *yana- +(g)A- < ETü yan |
|
yamaç |
TTü: [ Dede Korkut Kitabı, <1400?] << TTü yaŋaç yan, kenar < TTü yaŋa-/yana- yanına gelmek veya getirmek, eklemek +Iç → yama- Not: Karş. ETü yaŋak "kenar, yan, özellikle dağ yanı". • Anadolu ağızlarında yannaç ve annaç (a.a.) biçimleri görülür. Benzer sözcükler: yamaç paraşütü 12.04.2019 |
|
yamak |
< TTü yama- yanına getirmek, eklemek +Uk |
|
yamalak |
< TTü yama- +AlAk |
|
yaman |
<< ETü yaman 1. çok kötü, fena, 2. fil ≈? ETü yaŋan fil |
|
yamçı |
<<? OTü yamçi ulak, haberci |
|
yamrı yumru |
< TTü yaŋıl- yanılmak, eğrilmek |
|