yakinen |
~ Ar yaḳīnan يقيناً [zrf.] kesinlikle, şüphesiz < Ar yaḳīn يقين [#yḳn faˁīl sf.] kesin ve şüphesiz (bilgi) +an < Ar yaḳina يقن emin idi, kesin bildi |
|
yaklaş|mak |
< ETü yāk/yağuk yakın +lAş- |
|
yaklaşık |
|
|
yakut |
~ Ar yāḳūt ياقوت [#yḳt] kırmızı renkli değerli bir taş, yakut (≈ OFa yākand a.a. ≈ Aram yāḳund/yākand יקנדא a.a. ≈ EYun ʰyákinthos ὑάκινθος a.a. ) |
|
yal |
~ ? |
|
yala|mak |
ETü: [ Irk Bitig, <900] << ETü yalġa- yalamak < ETü yalıġ dil? +(g)A- Not: Karş. Moğ calġi- "yalayıp yutmak". • Yalıġ sözcüğü Kaşgarî'de "1. horoz ibiği, 2. at yelesi, 3. eyerin kaşı" anlamlarında geçer. Her üç tanımın "dil" fikrinin türevleri olduğu varsayılabilir. Benzer sözcükler: yalama, yalanmak, yalarım, yalatmak 28.03.2019 |
|
yalabık |
< TTü yalabı- parıldamak, ışımak +Uk |
|
yalak |
<< OTü yalak hayvanlar için yeme veya içme çanağı < ETü yalġa- yalamak +Uk |
|
yalaka |
<? TTü yalak yalayan, yalanan |
|
yalama |
<? TTü yala- yalamak +mA |
|
yalan |
<< ETü yalġan iftira, töhmet < ETü yalġa-/yala- 1. yalamak, 2. iftira etmek, dil uzatmak +In < ETü *yalıġ dil +(g)A- |
|