yad2 |
~ Fa yād ياد anma, hatırlama << OFa ayād ≈ Ave yāta- a.a. |
|
yadırga|mak |
< TTü yad yabancı +IrgA- |
|
yadigâr |
~ Fa yādegār ياده گار andıç, anımsatan şey (§ Fa yāda ياده anı + Fa kardan, kār- كردن, كار yapmak ) << OFa ayādgār a.a. |
|
yadsı|mak |
< TTü yad yabancı +sI- |
|
yafta |
~ Fa yāfte يافته [pp.] bulmuş, bulunmuş < Fa yāftan, yāb- يافتن, ياب bulmak, elde etmek +a << OFa ayāftan, ayāb- a.a. |
|
yağ |
ETü: [ Irk Bitig, <900] << ETü yāġ hayvansal yağ veya süt yağı Not: ETü yayı- "çalkalamak" fiiliyle ilgisi üzerinde durulabilir. • Erm yeġ/yüġ իւղ "zeytinyağı" ile benzerliği muammadır. Ermenice sözcük EYun wélaia > Lat oleum "zeytinyağı" eşdeğeridir. Benzer sözcükler: içyağı, tereyağı, yağcı, yağcılık, yağhane, yağlamak, yağlanmak, yağlatmak, yağlı, yağlı güreş, yağlıboya, zeytinyağı 04.03.2015 |
|
yağ|mak |
<< ETü yaġ- yağmur veya kar yağmak |
|
yağdanlık |
< TTü yağdān yağ kabı +lIk § TTü yağ + Fa +dān kap, mahfaza |
|
yağı |
<< ETü yaġı düşman |
|
yağır |
<< ETü yaġır sürtünmeden oluşan yara, yanık <? ETü *yaġ- yanmak/yakmak |
|
yağız |
<< ETü yaġız kahverengi, yanık renk (≈ ETü yaġır sürtünme sonucu meydana gelen yara, yanık ) < ETü *yak- yakmak +Uz |
|