vitrifiye |
~ Fr vitrifié [pp.] cam haline gelmiş, camlanmış < Fr vitrifier camlaştırmak +é << OLat vitrificare |
|
vitrin |
~ Fr vitrine camlı dükkan bölmesi < Fr vitre cam +in° |
|
viyadük |
~ Fr viaduc yol veya demiryolu köprüsü § Lat via yol (<< HAvr *weǵʰ-ya- < HAvr *weǵʰ- gitmek, götürmek, iletmek ) + Lat ductus [pp.] ileten, nakleden (< Lat ducere iletmek +()t° ) |
|
viyak |
: onom çocuk ağlaması sesi |
|
viyol |
~ Fr alvéole 1. çukur kap, özellikle arı peteği, diş yuvası, 2. karton veya plastik yumurta kabı ~ Lat alveolus küçük kap < Lat alveus ahşaptan oyma tekne, hokka ≈ Lat alvus karın, bağır, insan ve hayvanın iç boşluğu |
|
viyola |
[ Cumhuriyet - gazete, 1932] ~ İt viola Batı müziğinde bir çalgı, alto keman ~ İsp viduela Arap müziğinden alınmış eski bir çalgı << OLat vidula [küç.] bohça, torba ≈ Lat vidulus a.a. Bu maddeye gönderenler: çello, viyolon (viyolonsel) 13.10.2013 |
|
viyolet |
~ Fr violette [küç.] menekşenin küçük çeşidi < Fr viole menekşe +et° ~ Lat viola a.a. |
|
viyolon |
~ Fr violon keman ~ İt violone [büy.] eski bir çalgı, büyük keman < İt viola keman +on |
|
viyolonsel |
~ Fr violoncelle bir çalgı, bariton keman ~ İt violoncello [küç.] «büyük kemanın küçüğü», a.a. < İt violone [büy.] eski bir çalgı, büyük keman |
|
vize |
~ İt visa «görüldü», pasaportta onay damgası << Lat visa görülmüş < Lat videre, vis- görmek |
|
vizite |
~ Fr visite / İt visita ziyaret < Lat visitare görüşmek, sık sık görmek < Lat videre, vis- görmek |
|