veto |
~ Lat veto «karşıyım», Roma'da halk tribun'unun senato kararını reddetme yetkisi < Lat vetare reddetmek, yasaklamak |
|
veya |
§ Ar/Fa wa و + Ar/Fa yā يا |
|
veyl |
~ Ar wayl ويل hayıflanma ünlemi, vay! |
|
vezaret |
~ Ar wizāra(t) وِزارة [#wzr fiˁāla(t) msd.] vezir olma, vezirlik < Ar wazīr وزير vezir |
|
vezin |
~ Ar wazn وَزن [#wzn faˁl msd.] 1. tartma, 2. denge, tartı, ölçü, özellikle şiir ölçüsü < Ar wazana وَزَن tarttı |
|
vezir |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar wazīr وزير [#wzr faˁīl sf.] hükümdarın yardımcısı, danışman, bakan ~ OFa viçīr bir tür yönetici, yargıç (Kaynak: Widengren sf. 196)< Ave *vī-çara- yargılamak (Kaynak: Barth sf. 1438) → kizir Not: İlk kez 8. yy'da Abbasilerin İranlı danışmanı Ebu Seleme için kullanılan sıfatın, Ar wazara "ağır bir yükü taşıdı" (msd. wizr) fiili ile ilişkisi yoktur. Benzer sözcükler: başvezir, vezir parmağı, veziriazam, vezirlik 10.12.2015 |
|
vezne |
~ Ar wazna(t) وزنة [#wzn faˁla(t) mr.] terazi, tartı, 100 kg. dolayında bir tartı birimi < Ar wazana وزن tarttı |
|
veznedar |
~ Fa wazne-dār وزنه دار tartı görevlisi |
|
vıcık |
: onom çamur sesi |
|
vıdı vıdı |
: onom anlamsız konuşma sesi |
|
vın |
: onom uçma sesi |
|