verese |
~ Ar waraṯa(t) ورثة [#wrs̠ faˁala(t) çoğ.] varisler < Ar wāriṯ وارث [t.] |
|
veresiye |
< TTü vér- +AsI |
|
verev |
~ Erm verev վերեւ yamuk, diyagonal < Erm ver վեր yukarı << HAvr *(s)upér yukarı, üst |
|
vergi |
<< ETü birgü verilen şey, borç, bahşiş < ETü bir- vermek +gU |
|
veri |
< TTü ver- +I(g) |
|
verim |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] ≈ ETü bérim veriş, verilen şey, borç < ETü bér- vermek +Im → ver- Benzer sözcükler: verimkâr, verimli, verimlilik, verimsiz, verimsizleşmek 19.02.2015 |
|
verizm |
~ Fr verisme ~ İt verismo (özellikle operada) gerçekçilik < İt vero gerçek +ism° << Lat verus a.a. << HAvr *weh₁-ro-s (*wē-ro-s) a.a. |
|
vermut |
~ Fr vermout pelin bitkisiyle tatlandırılmış şarap ~ Alm Wermut pelin bitkisi, bu bitkiyle tatlandırılmış şarap |
|
vernaküler |
~ Fr vernaculaire yerli halka özgü olan < Lat vernaculus [küç.] «hane çocuğu», yerli, yerel +ari° < Lat verna sahibinin evinde doğmuş olan köle +icul° |
|
vernik |
~ Yun verníki βερνίκη parlatıcı reçine << OYun veroníkē/verníkē βερονίκη/βερνίκη sandarak ağacı, bu ağacın reçinesi < öz Bereníkē Βερενίκη «zafer veren», Makedonca bir kadın adı, Mısır hükümdarı 2. Ptolemaios'un (MÖ 282-246) anası |
|
vernisaj |
~ Fr vernissage 1. vernikleme, 2. resim sergisi açılışı < Fr vernis vernik +age << OLat veronice sandarak ağacı reçinesi ~ EYun berenikḗ βερενική |
|