ventil |
~ İng ventil hava akımını kontrol eden kapakçık ~ OLat ventile hava kapağı < Lat ventus yel, hava akımı << HAvr *h₂wéh₁n̥ts (*awḗn̥ts) a.a. < HAvr *h₂weh₁- (*awē-) esmek |
|
Venüs |
~ Fr Vénus 1. bir Roma tanrıçası, 2. bir gezegen ~ Lat venus, vener- 1. aşk, sevişme eylemi, 2. aşk tanrıçası << HAvr *wénh₁-o-s (*wén-o-s) arzu < HAvr *wenh₁- (*wen-) arzulamak |
|
ver|mek |
<< ETü bir- vermek |
|
veranda |
~ İng veranda/verandah zemin katında avluya veya bahçeye bakan parmaklıklı taraça ~ Hind varanda/baranda a.a. ~ Port baranda parmaklık |
|
veraset |
~ Ar wirāṯa(t) وراثة [#wrs̠ fiˁāla(t) msd.] miras edinme, varis olma, miras < Ar wariṯa ورث miras edindi |
|
verem |
[ Yadigâr-ı İbni Şerif, <1421?] ~ Ar waram وَرَم [#wrm faˁal ] ur, tümör < Ar warima َوَرِم şişti Not: Aslen "kanser" anlamında iken "tüberküloz" anlamı 19. yy'da popülerleşmiştir. Benzer sözcükler: veremli 30.08.2017 |
|
verese |
~ Ar waraṯa(t) ورثة [#wrs̠ faˁala(t) çoğ.] varisler < Ar wāriṯ وارث [t.] |
|
veresiye |
< TTü vér- +AsI |
|
verev |
~ Erm verev վերեւ yamuk, diyagonal < Erm ver վեր yukarı << HAvr *(s)upér yukarı, üst |
|
vergi |
<< ETü birgü verilen şey, borç, bahşiş < ETü bir- vermek +gU |
|
veri |
< TTü ver- +I(g) |
|