vakar |
~ Ar waḳār وقار [#wḳr faˁāl msd.] ağırlık, ağırbaşlılık, soyluluk < Ar waḳura وقُر ağırbaşlı ve soylu idi (≈ Akad (w)aḳāru değerli veya pahalı olma ≈ Aram #yḳr יקר a.a. ) |
|
vakıa |
~ Ar wāḳiˁa(t) واقعة [#wḳˁ fāˁila(t) fa. fem.] 1. olay, olgu, 2. rüya < Ar waḳaˁa وَقَعَ düştü, oldu |
|
vakıf1 |
~ Ar waḳf وَقْف [#wḳf faˁl msd.] 1. durma, durdurma, 2. bir şeyi tanrıya veya hayır işine adama, böyle adanan şey < Ar waḳafa وَقَفَ 1. durdu, 2. durdurdu, 3. bilgilendi, vukuf kazandı, 4. vakfetti |
|
vakıf2 |
~ Ar wāḳif واقف [#wḳf fāˁil fa.] 1. vakfeden, 2. bir konuyla ilgili olan, haberdar < Ar waḳafa وَقَفَ |
|
vaki |
~ Ar wāḳiˁ واقع [#wḳˁ fāˁil fa.] düşen, vuku bulan < Ar waḳaˁa وَقَعَ düştü, vuku buldu |
|
vakit |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar waḳt وقت [#wḳt faˁl ] zamanın belli bir noktası Benzer sözcükler: vakitli, vakitsiz, vakta ki, vaktinde 09.04.2015 |
|
vaks |
~ İng wax balmumu, balmumuna benzer madde << Ger *waχsam balmumu << HAvr *woḱ-so- a.a. < HAvr *weg-1 örmek, dokumak |
|
vakum |
~ Lat vacuum [n.] boş şey, boşluk < Lat vacuus boş ≈ Lat vacare boşaltmak << HAvr *h₁uh₂-ko- (*ewa-ko-) < HAvr *h₁weh₂- (*ewā-) bırakmak, terketmek, boşaltmak |
|
vakur |
~ Ar waḳūr وقور [#wḳr fāˁūl sf.] vekar gösteren < Ar waḳura وَقُرَ |
|
vakvak |
: onom ördek sesi |
|
valâ |
~ Fa vālā والا yüksek, yüce << Fa bālā بالا a.a. |
|