vaiz |
~ Ar wāˁiẓ واعظ [#wˁẓ fāˁil fa.] uyaran, vaaz eden < Ar waˁaẓa وَعَظَ uyardı, vaaz etti |
|
vajina |
~ İng vagina dişi cinsel organının ön kısmı ~ Lat vagina kılıç kını << HAvr *wāg-īnā- yarık < HAvr *weh2g- (*wāg-) yarmak |
|
vaka |
~ Ar waḳˁa(t) وقعة [#wḳˁ faˁla(t) mr.] olay < Ar waḳaˁa وَقَعَ düştü, oldu |
|
vakanüvis |
§ Ar waḳˁa(t) وقعة olay + Fa nuvīs نويس yazan (< Fa nivistan, nuvīs نوستن, نويس yazmak ≈ Ave ni-pişta- a.a., 'yazıya indirmek', to write down < EFa/Ave ni+ pais-, pişta/piχşta resmetmek, çizmek << HAvr *pei̯ḱ- ) |
|
vakar |
~ Ar waḳār وقار [#wḳr faˁāl msd.] ağırlık, ağırbaşlılık, soyluluk < Ar waḳura وقُر ağırbaşlı ve soylu idi (≈ Akad (w)aḳāru değerli veya pahalı olma ≈ Aram #yḳr יקר a.a. ) |
|
vakıa |
"rüya" [ anon., Tezkiretü'l-Evliya terc., 1341] ~ Ar wāḳiˁa(t) واقعة [#wḳˁ fāˁila(t) fa. fem.] 1. olay, olgu, 2. rüya < Ar waḳaˁa وَقَعَ düştü, oldu → vuku Not: "Gerçi" anlamında zarf olan vakıa واقعا ayrı sözcüktür. Son harfi uzun söylenir. Bu maddeye gönderenler: vekayi 11.05.2020 |
|
vakıf1 |
~ Ar waḳf وَقْف [#wḳf faˁl msd.] 1. durma, durdurma, 2. bir şeyi tanrıya veya hayır işine adama, böyle adanan şey < Ar waḳafa وَقَفَ 1. durdu, 2. durdurdu, 3. bilgilendi, vukuf kazandı, 4. vakfetti |
|
vakıf2 |
~ Ar wāḳif واقف [#wḳf fāˁil fa.] 1. vakfeden, 2. bir konuyla ilgili olan, haberdar < Ar waḳafa وَقَفَ |
|
vaki |
~ Ar wāḳiˁ واقع [#wḳˁ fāˁil fa.] düşen, vuku bulan < Ar waḳaˁa وَقَعَ düştü, vuku buldu |
|
vakit |
~ Ar waḳt وقت [#wḳt faˁl ] zamanın belli bir noktası |
|
vaks |
~ İng wax balmumu, balmumuna benzer madde << Ger *waχsam balmumu << HAvr *woḱ-so- a.a. < HAvr *weg-1 örmek, dokumak |
|