vezaret |
~ Ar wizāra(t) وِزارة [#wzr fiˁāla(t) msd.] vezir olma, vezirlik < Ar wazīr وزير vezir |
|
vezin |
~ Ar wazn وَزن [#wzn faˁl msd.] 1. tartma, 2. denge, tartı, ölçü, özellikle şiir ölçüsü < Ar wazana وَزَن tarttı |
|
vezir |
~ Ar wazīr وزير [#wzr faˁīl sf.] hükümdarın yardımcısı, danışman, bakan ~ OFa viçīr bir tür yönetici, yargıç (Kaynak: Widengren sf. 196)< Ave *vī-çara- yargılamak (Kaynak: Barth sf. 1438) |
|
vezne |
~ Ar wazna(t) وزنة [#wzn faˁla(t) mr.] terazi, tartı, 100 kg. dolayında bir tartı birimi < Ar wazana وزن tarttı |
|
veznedar |
~ Fa wazne-dār وزنه دار tartı görevlisi |
|
vıcık |
[ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] : onom çamur sesi → cıvı- Not: Belki cıvık sözcüğünün metatezi olarak değerlendirilebilir. Bu maddeye gönderenler: ıcık bıcık 28.10.2014 |
|
vıdı vıdı |
: onom anlamsız konuşma sesi |
|
vın |
: onom uçma sesi |
|
vır |
: onom alçak sesle anlamsız konuşma sesi |
|
vız |
: onom sinek ve arı sesi, mermi sesi |
|
vibrafon |
~ İng vibraphone metal çubuklardan oluşan bir çalgı ☼ (İlk kullanım: 1921 Leedy Manufacturing Co., ABD enstrüman imalatçısı.) § İng vibrate titreşmek + İng phone ses |
|