ur |
<< OTü ur yumru, tümör ≈? ETü urı tohum, zürriyet, erkek evlat |
|
uranyum |
~ YLat uranium bir element ☼ (İlk kullanım: 1789 Martin Heinrich Klaproth, Alm. kimyacı.) < öz Uranus 1. Yunan mitolojisinde tanrıların atası, 2. 1781 yılında keşfedilen gezegen +ium < EYun ouranós ουρανός gökler, gökyüzü |
|
urba |
~ İt roba 1. eşya, bagaj, 2. uzun etekli giysi |
|
urgan |
<< ETü-O örgen örülmüş ipten yapılan urgan (≈ ETü örk a.a. ) < ETü ör- örmek +(g)An |
|
us |
<< ETü-O us idrak, iyiyle kötüyü ayırma yetisi < ETü u- muktedir olmak, yapabilmek +Uz |
|
usan|mak |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü osan- üşenmek, işi umursamamak Not: Üşen- fiilinin kısmen anlam ayrışmasına uğramış varyantıdır. Benzer sözcükler: usanç, usandırmak, usanılmak 25.10.2017 |
|
usare |
~ Ar ˁuṣāra(t) عصارة [#ˁṣr fuˁāla(t) msd.] öz suyu < Ar ˁaṣara عصر sıktı, sıkıştırdı, suyunu çıkardı |
|
uskumru |
~ Yun skúmbriοn σκούμβριον [küç.] bir balık türü, scomber << EYun skómbros σκόμβρος a.a. +ion |
|
uskuna |
~ İng schooner bir tür yelkenli tekne ☼ (İlk kullanım: 1713 Andrew Robinson, İng. tekne yapımcısı.) ~ İng scoon su yüzeyinde kaydırmak, kayarak gitmek |
|
uskur |
~ İng screw 1. vida, 2. her türlü helezoni aygıt, gemi pervanesi ~ EFr escrove dişi vida, civata somunu << Lat scrofa dişi domuz |
|
usta |
~ Fa ustā/ustād اوستا/اوستاد üstad |
|