uğrak |
< TTü uğra- +Uk |
|
uğraş |
< TTü uğra- yoluna çıkmak, çatmak +Iş |
|
uğraş|mak |
<< ETü uġraş- karşılıklı gelmek, rastlaşmak < ETü oġra-/uġra- rast gelmek +Iş- < ETü oğur denklik, tesadüf +(g)A- |
|
uğru |
<< ETü oġrı/uġrı hırsız ≈ ETü oġra-/uġra- kast etmek, saldırmak, fırsat olmak, denk gelmek |
|
uğul |
: onom pes perdeden vızıltı sesi, arı sesi |
|
uğur |
ETü: [ Uygurca metinler, <900] << ETü oġur/uġur 1. kasıt, 2. fırsat, denklik, tesadüf, 3. (Oğuzca) rastlık, şans Not: Anlam evrimi "kasıt" > "fırsat, tesadüf" > "iyi denklik, şans" şeklindedir. Kaşgarî'ye göre Oğuzcaya özgü olan son anlamı Fa rāst "denklik, uğur, hayır" karşılığıdır. • Yun ğurlís γουρλής ve ğursúzis γουρσούζης biçimleri Türkçeden alınmıştır. Benzer sözcükler: uğruna, uğur böceği, uğurlar olsun, uğurlu, uğursuz 12.03.2018 |
|
uğurla|mak |
<< ETü uġurla- zaman ve fırsat kollamak, hırsızlık yapmak < ETü oġur/uġur fırsat +lA- / ETü oġrı/uġrı hırsız |
|
uhde |
~ Ar ˁuhda(t) عهدة [#ˁhd fuˁla(t) mr.] üstlenme, sorumluluk alma < Ar ˁahida عَهِدَ ısmarladı, sözleşti, şart koştu |
|
uhrevî |
~ Ar uχrawī اُخْرَوِى [nsb.] öbür dünyaya veya ölümden sonrasına ilişkin < Ar uχrā اُخْرَى [#Aχr sf. fem.] sonraki şey +ī < Ar āχir آخِر son, sonraki |
|
uhuvvet |
~ Ar uχuwwa(t) اخوّة [#Aχw fuˁūla(t) msd.] kardeşlik < Ar aχ أخ kardeş |
|
ukalâ |
~ Ar ˁuḳalāˀ عُقَلاء [#ˁḳl fuˁalā çoğ.] akıllılar < Ar ˁāḳil عاقل [t.] akil, akıllı |
|