turfanda |
<? Ar ṭurfa(t) طرفة [#ṭrf] yenilik, icat, tuhaf şey ~? İbr ṭrephā טְרֵפָה [#ṭrp] Musevi dini kurallarına aykırı şey, bidat |
|
turist |
~ Fr touriste zevk ve merak için gezen kimse ~ İng tourist 1. Avrupa ülkeleri turuna (grand tour) çıkan kimse (18. yy), 2. zevk ve merak için gezen kimse (19. yy) < Fr tour dolaşma, döngü +ist° |
|
turkuaz |
~ Fr turquoise «Türk taşı», mavi renkli süs taşı < öz Turc |
|
turmalin |
~ Fr tourmaline bir tür yarı değerli süs taşı ~ İng tourmaline a.a. ~ Tamil tōramalli a.a. |
|
turna |
<< ETü turña/turunya uzun bacaklı bir kuş |
|
turne | ||
turnike |
~ Fr tourniquet dönme dolap, turnike < Fr tourner dönmek |
|
turnusol |
~ Fr tournesol 1. günebakan çiçeği, ayçiçeği, 2. ayçiçeği veya başka bitkilerden elde edilen ve bir asitle birleştiğinde kırmızıya dönüşen koyu mor boya < Fr tourne au sol güneşe döner § Fr tourner dönmek + Fr sol güneş (<< Lat sōl a.a. ) |
|
turnuva |
~ Fr tournoi [dev.] 1. bir tür cirit oynu [esk.], 2. birkaç karşılaşmadan oluşan yarışma < Fr tournoyer kendi ekseni etrafında dönmek, döne döne gitmek |
|
turp |
(≈ ETü turma turp veya havuç ) < ETü tur- +Ip |
|
turşu |
< Fa turş ترش ekşi veya tuzlu +ī ≈ Ave tarşna- kurumak, susamak << HAvr *tr̥s-i̯é- < HAvr *ters- kurumak |
|