tugay |
< TTü tuğ +(g)Ay |
|
tuğ |
<< ETü tuġ alem, sancak, mızrak ucuna takılan simge ≈ Moğ tug a.a. ≈ Çin tu a.a. |
|
tuğgeneral |
§ YTü tugay + TTü general |
|
tuğla |
~ Yun toúvla τούβλα pişmiş topraktan yapılan çatı örtüsü, kiremit ~ Lat tegula [küç.] çatıcık, kiremit < Lat tegere, tect- örtmek +ul° << HAvr *(s)teg- örtmek |
|
tuğra |
<< ETü tuġraġ «simgecik», alamet <? ETü tuġ sancak, alamet |
|
tuğyan |
"isyan" [ Nasırüddin Rabguzi, Kısasü'l-Enbiya, 1310] ~ Ar ṭuġyān طغيان [#ṭġy fuˁlān msd.] azma, sınırları aşma, taşkınlık, isyan < Ar ṭaġā طغا azdı, taştı 02.02.2019 |
|
tuhaf |
~ Ar tuḥaf تحف [#tḥf fuˁal çoğ.] hediyeler < Ar tuḥfa(t) تحفة [t.] hediye |
|
tuhafiye |
< Ar tuḥaf تحف [#tḥf fuˁal çoğ.] hediyeler +īya(t)1 |
|
tul |
~ Ar ṭūl طول [#ṭwl fuˁl msd.] uzun olma, uzunluk, boy < Ar ṭāla طال uzadı, uzun idi |
|
tularemi |
~ İng tularaemia ateşli bir bulaşıcı hastalık ☼ (İlk kullanım: 1921 E. Francis, Amer. tabip.) < öz Tulare Kaliforniya'da bir ilçe |
|
tuluat |
~ Ar *ṭulūˁāt طلوعات [#ṭlˁ çoğ.] < Ar ṭulūˁ طلوع [t.] 1. (güneş veya yıldız) doğma, belirme, 2. (fikir, imge) ilham, doğaçlama +āt |
|