trahom |
~ Fr trachome bir göz hastalığı ~ EYun traχôma τραχῶμα sertleşme, kabuklanma < EYun traχýnō τραχύνω sertleşmek, kabuk bağlamak +ma(t) |
|
trailer |
~ İng trailer 1. çeken, sürükleyen, çekerek götürülen şey, 2. römork, 3. film fragmanı < İng trail sürmek, sürüklemek +er |
|
trajedi |
~ Fr tragèdie 1. acıklı sahne oyunu, 2. her çeşit acıklı olay ~ Lat tragoedia acıklı sahne oyunu ~ EYun tragōidía τραγοιδία «keçi türküsü», a.a. § EYun trágos τράγος keçi + EYun ōidía ᾠδή türkü, ır |
|
trajik |
~ Fr tragique trajediye ilişkin, üzücü ~ Lat tragicus trajediye ilişkin ~ EYun tragikós τραγικός a.a. < EYun tragoidía τραγοιδία +ik° |
|
trakea |
~ YLat trachea nefes borusu ☼ (İlk kullanım: y. 1255 Albertus Magnus.) ~ EYun traχeîa τραχεία [f.] kıtır şey, kıkırdak < EYun traχýs τραχύς sert, kıtır +ia |
|
trakonya |
[ Asım Ef., Burhan-ı Katı terc., 1797] ~ Yun drákena δράκαινα [fem.] 1. dişi ejder, 2. çarpan balığı, trachinus draco < EYun drákōn δράκων ejderha, zehirli yılan, trakonya balığı → dragon 26.09.2017 |
|
traksiyon |
~ Fr traction çekme, germe ~ Lat tractio a.a. < Lat trahere çekmek, germek, sürüklemek +(t)ion |
|
traktör |
~ Fr tracteur 1. çeken, sürükleyen, 2. tarımda pulluk çeken araç ~ Lat tractor çeken < Lat trahere çekmek, sürmek, sürüklemek +(t)or << HAvr *tregʰ- a.a. |
|
tralala |
~ Fr tra la la anlamsız şarkı sözü, nakarat |
|
tram |
~ Fr trame bir dokumayı oluşturan iplikler, doku, fotoğraf basımında bir yöntem ~ Lat trama a.a. |
|
trampa |
~ İt tramuta değiştokuş, takas < İt tramutare değiştirmek, dönüştürmek < Lat trans+ mutari değişmek, dönüşmek |
|