tören |
< ETü töre yasa, örf +In |
|
törpü |
<< ETü törpig/törpigü yontma aracı, törpü < ETü törpi- yontmak, törpülemek +I(g) |
|
töton |
~ Fr teuton Alman, özellikle eski Alman kavimleri < Lat Teutones Romalıların Germen kavimlerine verdiği ad ~ EYAlm theuda halk, kavim |
|
tövbe |
~ Ar tawba(t) توبة [#twb faˁla(t) msd.] tövbe etme, pişmanlık duyma ~ Aram tawbā תובא [#twb] geri dönme, özellikle günahtan dönme, tövbe etme (≈ Ar ṯawb ثوب geri dönme ) |
|
töz |
~ ETü töz kök, asıl, soy |
|
trabzan |
[ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ≈ Fa dārbazīn داربزين parmaklık <? OFa darbāzag büyük kapı, eşik, atebe → daraba Not: Farsça sözcüğün yapısı muğlaktır. OFa darbāzag > Fa darvāze "büyük kapı" sözcüğüyle alakalı olması muhtemeldir. Benzer sözcükler: tırabzan 04.05.2015 |
|
trafik |
~ Fr trafic gidiş-geliş, alışveriş, ticaret, araç seyrüseferi ~ İt traffico a.a. < ? |
|
trafo |
~ Alm Trafo [abb.] < Alm Transformator elektrik voltaj dönüştürücüsü ≈ Fr transformateur a.a. |
|
trahom |
~ Fr trachome bir göz hastalığı ~ EYun traχôma τραχῶμα sertleşme, kabuklanma < EYun traχýnō τραχύνω sertleşmek, kabuk bağlamak +ma(t) |
|
trailer |
~ İng trailer 1. çeken, sürükleyen, çekerek götürülen şey, 2. römork, 3. film fragmanı < İng trail sürmek, sürüklemek +er |
|
trajedi |
~ Fr tragèdie 1. acıklı sahne oyunu, 2. her çeşit acıklı olay ~ Lat tragoedia acıklı sahne oyunu ~ EYun tragōidía τραγοιδία «keçi türküsü», a.a. § EYun trágos τράγος keçi + EYun ōidía ᾠδή türkü, ır |
|