tirsi |
~ Yun thríssa/fríssa θρίσσα/φρίσσα sardalyaya benzer bir balık, alosa fallax << EYun thríssa θρίσσα a.a. |
|
tirşe |
~ Fa turşa/turşak ترشه/ترشك ekşi bir ot, kuzu kulağı < Fa turş ترش ekşi +a |
|
tiryak |
< Fa tiryāk ترياك 1. panzehir, 2. (mec.) afyon ~ EYun thēriakē θήριακη Pontus kralı Mithridates'e atfedilen anti-zehir < EYun thḗrion θήριον zehirli yılan |
|
tişört |
~ İng tee-shirt T harfi şeklinde kesilmiş kısa kollu bluz § İng tee T harfi + İng shirt gömlek (<< Eİng scyrte biçilmiş giysi << Ger *skeran kesmek << HAvr *(s)ker-² kesmek ) |
|
titan |
~ Fr titane 1. Yunan mitolojiisinde bir dev, 2. kimyada bir element / YLat titanium kimyada bir element ☼ (İlk kullanım: 1795 Martin Heinrich Klaproth, Alm. kimyacı.) < EYun títanos τίτανος ak toprak, kireç +ium ≈ Akad ṭīṭu çamur, çömlekçi kili |
|
titiz |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü titiz keskin veya kekremsi (tat) ≈ ETü titig zonklama, titreşme Not: 20. yy başlarına dek olumsuz anlamı ağır basan bir sıfat iken, güncel kullanımda olumlu anlam kazanmıştır. Benzer sözcükler: titizlenmek 24.02.2015 |
|
titr |
~ Fr titre yazı başlığı, unvan << Lat titulus kitabe, yazıt, ün, unvan |
|
titrasyon |
~ Fr titration bir kimyasal eriyikte bileşenlerin yoğunluğunu ölçme yöntemi, volümetrik analiz < Fr titrer [den.] sıfat ve rütbesini belirlemek, adını koymak +(t)ion < Fr titre unvan, sıfat |
|
titre|mek |
<< ETü titre- (korku, soğuk veya öfkeden) bedenen sarsılmak < ETü titiz kekremsi veya öfkeli +(g)A- |
|
tiyatro |
~ Fr théatre sahne gösterisi << Lat theatrum a.a. ~ EYun théatron θέατρον gösteri yeri, tiyatro < EYun theáomai θεάομαι bakmak, seyretmek +tēr |
|
tiye al|mak |
< TTü ti borazan sesi < onom |
|