tevazu |
~ Ar tawāḍuˁ تَوَاضُع [#wḍˁ tafāˁul VI msd.] alçak gönüllülük < Ar waḍaˁa وَضَعَ koydu, indirdi |
|
tevcih |
~ Ar tawcīh توجيه [#wch tafˁīl II msd.] 1. yöneltme, 2. (birine) yüz verme, yüz gösterme, muhatap kılma, bir görevle onurlandırma < Ar wacaha وجه yöneldi |
|
tevdi |
~ Ar tawdīˁ توديع [#wdˁ tafˁīl II msd.] yolcu etme, gönderme, bırakma < Ar wadaˁa ودع bıraktı, gönderdi |
|
teveccüh |
~ Ar tawaccuh توجّه [#wch tafaˁˁul V msd.] (birine veya bir şeye) yüzünü çevirme, ilgi gösterme < Ar wacaha وَجَهَ yöneldi, yüzünü çevirdi |
|
tevekkeli |
~ Ar tawakkulī tevekkül sahibi < Ar tawakkul توكّل [#wkl tafaˁˁul V msd.] tevekkül, Allah'a boyun eğme +ī |
|
tevekkül |
[ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ~ Ar tawakkul توكّل [#wkl tafaˁˁul V msd.] güvenme, inanma, özellikle Allah'a güvenme, kadere razı olma < Ar wakala وَكَلَ güvendi → vekâlet Bu maddeye gönderenler: mütevekkil, tevekkeli 14.11.2019 |
|
tevellüt |
~ Ar tawallud تولّد [#wld tafaˁˁul V msd.] doğum, doğma < Ar walada وَلَدَ doğurdu |
|
tevessü |
~ Ar tawassuˁ توسّع [#wsˁ tafaˁˁul V msd.] 1. yayılma, genleşme, 2. (bir yerde) rahat etme, intibak etme < Ar wasuˁa وسع enli ve geniş idi, yayıldı, yer kapladı |
|
tevessül |
~ Ar tawassul توسّل [#wsl tafaˁˁul V msd.] 1. yalvarma, dileme, 2. vesile sayma < Ar wasala وَصَلَ ulaştı |
|
tevhit |
~ Ar tawḥīd توحيد [#wḥd tafˁīl II msd.] birleştirme, bir kılma, birlik < Ar waḥada وَحَدَ bir idi, tek idi |
|
tevil |
~ Ar taˀwīl تأويل [#Awl tafˁīl II msd.] 1. bir şeyin sonucu, akıbet, issue, 2. bir sözün anlamı, yorum < Ar āla آل döndü, geri geldi |
|