tevakkuf |
~ Ar tawaḳḳuf توقّف [#wḳf tafaˁˁul V msd.] durma, bekleme < Ar waḳafa وَقَّفَ durdu |
|
tevarih |
~ Ar tawārīχ تواريخ [#wrχ tafāˁīl çoğ.] tarihler < Ar taˀrīχ tarih |
|
tevarüs |
~ Ar tawāruṯ توارث [#wrs̠ tafāˁul VI msd.] bir birinden miras yeme < Ar wariṯa ورث miras edindi |
|
tevatür |
~ Ar tawātur تواتر [#wtr tafāˁul VI msd.] 1. zincirlenme, art arda gelme, 2. hadis ilminde iletim zinciri < Ar watar وتر ip, tel, sicim |
|
tevazu |
~ Ar tawāḍuˁ تَوَاضُع [#wḍˁ tafāˁul VI msd.] alçak gönüllülük < Ar waḍaˁa وَضَعَ koydu, indirdi |
|
tevcih |
[ Meninski, Thesaurus, 1680] ~ Ar tawcīh توجيه [#wch tafˁīl II msd.] 1. yöneltme, 2. (birine) yüz verme, yüz gösterme, muhatap kılma, bir görevle onurlandırma < Ar wacaha وجه yöneldi → vecih Benzer sözcükler: tevcihat 22.09.2014 |
|
tevdi |
~ Ar tawdīˁ توديع [#wdˁ tafˁīl II msd.] yolcu etme, gönderme, bırakma < Ar wadaˁa ودع bıraktı, gönderdi |
|
teveccüh |
~ Ar tawaccuh توجّه [#wch tafaˁˁul V msd.] (birine veya bir şeye) yüzünü çevirme, ilgi gösterme < Ar wacaha وَجَهَ yöneldi, yüzünü çevirdi |
|
tevekkeli |
~ Ar tawakkulī tevekkül sahibi < Ar tawakkul توكّل [#wkl tafaˁˁul V msd.] tevekkül, Allah'a boyun eğme +ī |
|
tevekkül |
~ Ar tawakkul توكّل [#wkl tafaˁˁul V msd.] güvenme, inanma, özellikle Allah'a güvenme, kadere razı olma < Ar wakala وَكَلَ güvendi |
|
tevellüt |
~ Ar tawallud تولّد [#wld tafaˁˁul V msd.] doğum, doğma < Ar walada وَلَدَ doğurdu |
|