teskin |
~ Ar taskīn تسكين [#skn tafˁīl II msd.] dindirme, durdurma, sakinleştirme < Ar sakana سَكَنَ durdu, dindi |
|
teslim |
~ Ar taslīm تسليم [#slm tafˁīl II msd.] 1. güvenme, hakkını birine devretme, boyun eğme, 2. selam verme < Ar sallama سَلّمَ [II f.] güvendi < Ar salima سَلِمَ salim idi, sağlam ve güvenli idi |
|
teslis |
~ Ar taṯlīṯ تثليث [#s̠ls̠ tafˁīl II msd.] üçleme, üçgen olma, Hıristiyanlıkta tanrının üçlü kimliği < Ar ṯallaṯa ثَلّثَ [II f.] üçledi < Ar ṯalāṯa(t) ثلاثة üç |
|
tesmiye |
~ Ar tasmiya(t) تسمية [#smy tafˁila(t) II msd.] adlandırma, ad verme < Ar ism إسم ad |
|
tesniye |
~ Ar taṯniya(t) تثنيّة [#s̠ny tafˁila(t) II msd.] ikileme, Arapça sözcüğün ikil hali ~ Ar s̠anā ikiledi, ikiye katladı |
|
tespih |
"dua okuma" [ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar tasbīḥ تسبيح [#sbḥ tafˁīl II msd.] (Allah'ı) övme, yüceltme, sübhaneke duasını söyleme < Ar sabbaḥa سَبَّحَ [II f.] övdü, yüceltti → süphan Not: "Dua boncuğu" anlamında Arapça misbaḥa(t) ("dua aracı") kullanılır. Bu anlamda tasbīḥ kullanımı Farsçadan çevre dillere aktarılmıştır. Benzer sözcükler: tespih böceği, tespih çekmek 14.11.2019 |
|
tespit |
~ Ar taṯbīt تثبيت [#s̠bt tafˁīl II msd.] sabitleme, kalıcı kılma < Ar ṯabata ثَبَتَ kaldı |
|
test |
~ İng test deneme, sınav < İng to test altın ve gümüşü sınamak [esk.], denemek, sınamak ~ EFr test altın ve gümüş tahlili için kullanılan toprak kâse << Lat testa saksı, kâse |
|
testere |
~ Fa dastarre دستارّه el bıçkısı § Fa dast دست el + Fa arre ارّه bıçkı |
|
testi |
~ Fa dastī دستى el kabı, özellikle elde taşınabilen toprak kap < Fa dast دست el +ī |
|
testis |
~ İng testis husye < Lat testis 1. tanık, şahit, 2. (mec.) erkekliğin delili, husye << ALat *tristis üçüncü (kişi) (Kaynak: EM sf. 1217) |
|