tenvir |
~ Ar tanwīr تنوير [#nwr tafˁīl II msd.] aydınlatma, nurlandırma < Ar nūr نور ışık |
|
tenya |
~ Fr ténia bağırsak kurdu ~ Lat taenia şerit, kurdele ~ EYun taínia ταίνια a.a. << HAvr *ten- çekmek, germek |
|
tenzih |
~ Ar tanzīh تنزيه [#nzh tafˁīl II msd.] arıtma, (özellikle Allah'ı) günahtan ve kirden arı tutma < Ar naziha نَزِهَ arındı |
|
tenzil |
~ Ar tanzīl تنزيل [#nzl tafˁīl II msd.] indirme < Ar nazala نزل indi |
|
teokrasi |
~ Fr théocratie «tanrı devleti», ruhban sınıfının egemen olduğu düzen ~ EYun theokratía θεοκρατία a.a. ☼ (İlk kullanım: Josephus, Yahudi asıllı Rom. tarihçi (38-100).) |
|
teoloji | ||
teorem |
~ Fr théorème kanıtlanması gereken önerme ~ EYun theōrḗma θεωρήμα gözlem, görüş < EYun theōréō θεωρέω bakmak, gözetlemek, seyretmek +ma(t) |
|
teori |
~ Fr théorie 1. gözlem [esk.], 2. nazariye, bilimsel görüş ~ OLat theoria gözlem, görüş ~ EYun theōría θεωρία a.a. |
|
tep|mek |
<< ETü tep- vurmak, özellikle ayakla vurmak |
|
tepe |
<< ETü tepe/töpü dağ veya başın üstü |
|
tepegöz |
|
|