tentür |
~ Fr teinture boya, özellikle şeffaf renklendirici << Lat tinctura a.a. < Lat tingere boyamak, renklendirmek +(t)ura |
|
tentürdiyot |
~ Fr teinture d'iode iyot boyası |
|
tenvir |
~ Ar tanwīr تنوير [#nwr tafˁīl II msd.] aydınlatma, nurlandırma < Ar nūr نور ışık |
|
tenya |
~ Fr ténia bağırsak kurdu ~ Lat taenia şerit, kurdele ~ EYun taínia ταίνια a.a. << HAvr *ten- çekmek, germek |
|
tenzih |
~ Ar tanzīh تنزيه [#nzh tafˁīl II msd.] arıtma, (özellikle Allah'ı) günahtan ve kirden arı tutma < Ar naziha نَزِهَ arındı |
|
tenzil |
[ Hoca Sa'deddin Ef., Tacü't-Tevârih, 1574] ~ Ar tanzīl تنزيل [#nzl tafˁīl II msd.] indirme < Ar nazala نزل indi → nüzul Benzer sözcükler: tenzil-i rütbe, tenzilat, tenzilatlı 24.10.2014 |
|
teokrasi |
~ Fr théocratie «tanrı devleti», ruhban sınıfının egemen olduğu düzen ~ EYun theokratía θεοκρατία a.a. ☼ (İlk kullanım: Josephus, Yahudi asıllı Rom. tarihçi (38-100).) |
|
teoloji |
~ Fr théologie tanrıbilim, dinbilim ~ Lat theologia a.a. ~ EYun theología θεολογία a.a. |
|
teorem |
~ Fr théorème kanıtlanması gereken önerme ~ EYun theōrḗma θεωρήμα gözlem, görüş < EYun theōréō θεωρέω bakmak, gözetlemek, seyretmek +ma(t) |
|
teori |
~ Fr théorie 1. gözlem [esk.], 2. nazariye, bilimsel görüş ~ OLat theoria gözlem, görüş ~ EYun theōría θεωρία a.a. |
|
tep|mek |
<< ETü tep- vurmak, özellikle ayakla vurmak |
|