temsil |
~ Ar tamṯīl تمثيل [#mal tafˁīl II msd.] benzetme, benzerini yapma, örnek verme, resmetme < Ar maṯala مثل benzedi |
|
temyiz |
~ Ar tamyīz تمييز [#myz tafˁīl II msd.] ayırma, ayırdetme, seçme < Ar māza مَازَ seçti, ayırdı |
|
ten |
~ Fa/OFa tan تن beden, gövde ≈ Ave tanū- a.a. ≈ Sans tanu- a.a. |
|
tenakuz |
~ Ar tanāḳuẓ تناقظ [#nḳẓ tafāˁul VI msd.] çelişme, kendi kendini tahrip etme < Ar naḳaẓa نَقَظَ çeldi, yıktı |
|
tenasüh |
~ Ar *tanāsuχ تناسخ [#nsχ tafāˁul VI msd.] < Ar nasaχa نسخ çevirdi, (metin) temize çekti |
|
tenasül |
[ Hızır Paşa, Müntehab-ı Şifa, <1400] ~ Ar tanāsul تناسل [#nsl tafāˁul VI msd.] üreme, neslini sürdürme < Ar nasala نسل üredi → nesil 06.09.2017 |
|
tenasüp |
~ Ar tanāsub تناسب [#nsb tafāˁul VI msd.] ilişkili veya orantılı olma, oranlılık, uyum < Ar nasaba نَسَبَ ilgili ve ilişkili idi, uydu, uyumlu idi |
|
tencere |
~ Ar/Fa ṭancīra/tangīra تنگيره/طنجرة bakır pişirme kabı <? Ar naḳara نقر (bakır) oydu, çekiçle şekil verdi ≈ Aram nəḳar נקר (taş, metal) çekiçle şekil verdi |
|
tendon |
~ İng tendon kas lifinin kemiğe bağlanan sert kısmı ~ OLat tendo, tendonem kas lifi ~ EYun ténōn τένων kas lifi, yay, gergi < EYun teinō τεινω germek |
|
teneffüs |
~ Ar tanaffus تنفّس [#nfs tafaˁˁul V msd.] soluk alma, soluklanma < Ar nafasa نَفَسَ nefes aldı |
|
teneke |
~ Fa tanga/tanuke تنگه/تنكه 1. ince metal tabakası, 2. Hindistan'a özgü bir tür ince gümüş para < Fa tang/tanuk ince +a (≈ Sans tanuka तनुक a.a. ) << HAvr *ténh₂-u-s (*tén-u-s) a.a. < HAvr *tenh₂ (*ten-) germek, çekmek |
|