temporal2 |
~ Fr/İng temporal şakaklara ilişkin < Lat tempora [çoğ.] şakaklar < Lat templum, tempor- 1. kapatılmış alan, harîm, tapınak, 2. şakak |
|
temren |
<< ETü-O temürgen ok ve kargı ucu < ETü temür demir |
|
temrin |
~ Ar tamrīn تمرين [#mrn tafˁīl II msd.] esnetme, alıştırma, yumuşatma < Ar marana مرن esnedi, yumuşadı |
|
temsil |
~ Ar tamṯīl تمثيل [#mal tafˁīl II msd.] benzetme, benzerini yapma, örnek verme, resmetme < Ar maṯala مثل benzedi |
|
temyiz |
~ Ar tamyīz تمييز [#myz tafˁīl II msd.] ayırma, ayırdetme, seçme < Ar māza مَازَ seçti, ayırdı |
|
ten |
"beden" [ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Fa/OFa tan تن beden, gövde ≈ Ave tanū- a.a. ≈ Sans tanu- a.a. Not: "Bedenin dış yüzü, deri" anlamı Türkçeye özgüdür. Benzer sözcükler: tensel 30.03.2015 |
|
tenakuz |
~ Ar tanāḳuẓ تناقظ [#nḳẓ tafāˁul VI msd.] çelişme, kendi kendini tahrip etme < Ar naḳaẓa نَقَظَ çeldi, yıktı |
|
tenasüh |
~ Ar *tanāsuχ تناسخ [#nsχ tafāˁul VI msd.] < Ar nasaχa نسخ çevirdi, (metin) temize çekti |
|
tenasül |
~ Ar tanāsul تناسل [#nsl tafāˁul VI msd.] üreme, neslini sürdürme < Ar nasala نسل üredi |
|
tenasüp |
~ Ar tanāsub تناسب [#nsb tafāˁul VI msd.] ilişkili veya orantılı olma, oranlılık, uyum < Ar nasaba نَسَبَ ilgili ve ilişkili idi, uydu, uyumlu idi |
|
tencere |
~ Ar/Fa ṭancīra/tangīra تنگيره/طنجرة bakır pişirme kabı <? Ar naḳara نقر (bakır) oydu, çekiçle şekil verdi ≈ Aram nəḳar נקר (taş, metal) çekiçle şekil verdi |
|