temmet |
~ Ar tammat تَمَّت [#tmm] bitti (dişil üçüncü tekil şahıs), elyazması kitaplarda metin sonunu belirten kelime < Ar tamma تَمَّ bitti, bütün oldu |
|
temmuz |
~ Ar tammūz تمّوز Rumi takvimin beşinci ayı ~ Aram tammūz תמוז Arami/Süryani takviminin dördüncü ayı ~ Akad Tammūz bir Babil ve Asur tanrısı ~ Sumer Dumu-zi bir tanrı adı |
|
tempo |
~ İt tempo 1. zaman, 2. müzikte icra hızı << Lat tempus, tempor- zaman << HAvr *temp- sürme, germe, yayma |
|
temporal1 |
~ Fr temporel / İng temporal zamana ilişkin, zamansal ~ Lat temporalis a.a. < Lat tempus, tempor- süre, zaman |
|
temporal2 |
~ Fr/İng temporal şakaklara ilişkin < Lat tempora [çoğ.] şakaklar < Lat templum, tempor- 1. kapatılmış alan, harîm, tapınak, 2. şakak |
|
temren |
Oğ: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü-O temürgen ok ve kargı ucu < ETü temür demir → demir Not: ETü isme eklenen +gAn ekinin işlevi belirsizdir. • TTü normal biçimin demren olması gerekir. Evliya Çelebi aynı paragraf içinde birkaçar kez temren ve demren biçimlerini ardışık olarak kullanır. 26.11.2019 |
|
temrin |
~ Ar tamrīn تمرين [#mrn tafˁīl II msd.] esnetme, alıştırma, yumuşatma < Ar marana مرن esnedi, yumuşadı |
|
temsil |
~ Ar tamṯīl تمثيل [#mal tafˁīl II msd.] benzetme, benzerini yapma, örnek verme, resmetme < Ar maṯala مثل benzedi |
|
temyiz |
~ Ar tamyīz تمييز [#myz tafˁīl II msd.] ayırma, ayırdetme, seçme < Ar māza مَازَ seçti, ayırdı |
|
ten |
~ Fa/OFa tan تن beden, gövde ≈ Ave tanū- a.a. ≈ Sans tanu- a.a. |
|
tenakuz |
~ Ar tanāḳuẓ تناقظ [#nḳẓ tafāˁul VI msd.] çelişme, kendi kendini tahrip etme < Ar naḳaẓa نَقَظَ çeldi, yıktı |
|