tefrika |
~ Ar tafriḳa(t) تفرقة [#frḳ tafˁila(t) II msd.] ayrılmış şey, bölük, bölüm < Ar faraḳa فَرَقَ ayırdı |
|
tefriş |
~ Ar tafrīş تفريش [#frş tafˁīl II msd.] yere yatak veya döşek serme, taş döşeme < Ar farş فرش yaygı, halı, döşek |
|
tefrit |
~ Ar tafrīṭ تفريط [#frṭ tafˁīl II msd.] geride kalma, eksik ve yetersiz olma, ihmal etme < Ar faraṭa فرط ileri gitti |
|
tefsir |
~ Ar tafsīr تفسير [#fsr tafˁīl II msd.] yorumlama, özellikle Kuran'ı yorumlama < Aram pşār פשר yorum, rüya tabiri < İbr/Aram #pşr פשר 1. çözme, 2. rüya tabir etme, yorumlama |
|
teftiş |
~ Ar taftīş تفتيش [#ftş tafˁīl II msd.] denetleme < Ar fattaşa فَتَّشَ [II f.] denetledi |
|
tefviz |
[ Hoca Sa'deddin Ef., Tacü't-Tevârih, 1574] ~ Ar tafwīḍ تفويض [#fwḍ tafˁīl II msd.] ihale etme, bir işi birine ısmarlama < Ar fawwaḍa فَوَّضَ [II f.] ihale etti, ısmarladı 09.07.2015 |
|
tegafül |
~ Ar taġāful تغافل [#ġfl tafāˁul VI msd.] gaflet taslama, bilmezden gelme < Ar ġafala غَفَلَ habersiz idi |
|
tegallüp |
~ Ar taġallub تغلّب [#ġlb tafaˁˁul V msd.] galip gelme, egemen olma < Ar ġalaba غَلَبَ üstün idi, üstün geldi |
|
teganni |
~ Ar taġannī تغنّى [#ġny tafaˁˁul V msd.] (kumru) ötme, şarkı söyleme < Ar ġaniya غَنِىَ sesini titreterek terennüm etti, kumru gibi öttü |
|
teğel |
≈ Fa tigal تگل yama <? ETü tik- dikiş dikmek |
|
teğelti |
~ Moğ degeltü üstlüklü, üstü örtülü < Meğ degeley üstlük, üst giysi, cepken, kısa zırh < Moğ degedü üst, üstün |
|