teehhür |
~ Ar taˀaχχur تأخّر [#Aχr tafaˁˁul V msd.] geri kalma, gecikme < Ar āχar gerideki |
|
teemmül |
~ Ar taˀammul تأمّل [#Aml tafaˁˁul V msd.] tefekkür etme, bir şeye yoğunlaşarak düşünme < Ar amala أمل umdu, hedefe yöneldi |
|
teenni |
~ Ar taˀannī تأنّى [#Any tafaˁˁul V msd.] acele etmeme, geciktirme, yavaştan alma < Ar anā أنا gecikti |
|
teessüf |
~ Ar taˀassuf تأسّف [#Asf tafaˁˁul V msd.] üzülme, esef duyma < Ar asifa أَسِفَ pişman oldu, esef etti |
|
teessür |
~ Ar taˀaṯṯur تأثّر [#As̠r tafaˁˁul V msd.] etkilenme < Ar aṯṯara أَثَّرَ [II f.] tesir etti, etkiledi < Ar aṯar أثر eser, iz |
|
teessüs | ||
tefeci |
< TTü defe/tefe varak destesi ~ Ar daffa(t) دَفَّة [#dff] 1. kapı veya pencere kanadı, 2. kitabın ön ve arka kapağı |
|
tefek |
< ? [ikil.] |
|
tefekkür |
~ Ar tafakkur تفكّر [#fkr tafaˁˁul V msd.] düşünme, akıl yürütme < Ar fakara فَكَرَ düşündü |
|
teferruat |
< Ar tafarruˁ تفرّع [#frˁ tafaˁˁul V msd.] dallanma, kollara ayrılma < Ar faraˁa فرع dallandı |
|
tefessüh |
~ Ar tafassuχ تفسّخ [#fsχ tafaˁˁul V msd.] sakatlanma, hukuken geçersiz kılınma < Ar fasaχa فَسَخَ kolunu veya bacağını çıkardı, hukuken geçersiz kıldı |
|