tebşir |
~ Ar tabşīr تبشير [#bşr tafˁīl II msd.] müjdeleme < Ar başara بَشَرَ doğum haberi aldı, bir müjdeye sevindi |
|
tecahül |
~ Ar tacāhul تجاهل [#chl tafāˁul VI msd.] bilmezden gelme < Ar cahala جَهَلَ bilmedi |
|
tecanüs |
~ Ar tacānus تجانس [#cns tafāˁul VI msd.] iki şeyin aynı cinsten olması, türdeşlik < Ar cins جنس |
|
tecavüz |
~ Ar tacāwuz تجاوز [#cwz tafāˁul VI msd.] geçme, aşma, haddini veya ölçüsünü aşma, azma < Ar cāza جَازَ geçti, aştı |
|
tecdit |
~ Ar tacdīd تجديد [#cdd tafˁīl II msd.] yenileme < Ar cadīd جديد yeni |
|
teceddüt | ||
tecelli |
~ Ar tacallī/tacallā تجلّي [#clw tafaˁˁul V msd.] aydınlanma, özellikle tanrısal bir gerçeğin belirmesi, manifestation (≈ Aram tagallā תגלא özellikle Sina Dağında Allah'ın Musa'ya görünmesi ) < Ar calā ışıdı, aydınlandı |
|
tecerrüt |
~ Ar tacarrud تجرّد [#crd tafaˁˁul V msd.] yalnız olma, soyutlanma < Ar carada جَرَدَ soydu |
|
tecessüm |
~ Ar *tacassum تجسّم [#csm tafaˁˁul V msd.] < Ar cism جسم |
|
tecessüs |
~ Ar tacassus تجسُّس [#css tafaˁˁul V msd.] elle yoklama, araştırma < Ar cassa جَسَّ yokladı |
|
tecezzi |
~ Ar *tacazzi تجزّى [#czA tafaˁˁul V msd.] cüzleşme < Ar cazaˀa جَزَأ parçaladı, ufaladı |
|