tebeşir |
~ Fa tabāşīr تباشير 1. şeker kamışı şekeri, 2. tebeşir veya alçı, beyaz madde ~ Sans tvakşīrā şeker kamışı özü § Sans tváç, tvak- kabuk + Sans şirā öz suyu |
|
tebliğ |
~ Ar tablīġ تبليغ [#blġ tafˁīl II msd.] iletme, mesaj ulaştırma < Ar balaġa بَلَغَ ulaştı, vardı |
|
tebrik |
~ Ar tabrīk تبريك [#brk tafˁīl II msd.] kutsama, kutlama < Ar baraka(t) بركة kutluluk, kutsama |
|
tebşir |
~ Ar tabşīr تبشير [#bşr tafˁīl II msd.] müjdeleme < Ar başara بَشَرَ doğum haberi aldı, bir müjdeye sevindi |
|
tecahül |
~ Ar tacāhul تجاهل [#chl tafāˁul VI msd.] bilmezden gelme < Ar cahala جَهَلَ bilmedi |
|
tecanüs | ||
tecavüz |
~ Ar tacāwuz تجاوز [#cwz tafāˁul VI msd.] geçme, aşma, haddini veya ölçüsünü aşma, azma < Ar cāza جَازَ geçti, aştı |
|
tecdit |
~ Ar tacdīd تجديد [#cdd tafˁīl II msd.] yenileme < Ar cadīd جديد yeni |
|
teceddüt |
~ Ar tacaddud تجدّد [#cdd tafaˁˁul V msd.] yenilenme < Ar cadīd yeni |
|
tecelli |
~ Ar tacallī/tacallā تجلّي [#clw tafaˁˁul V msd.] aydınlanma, özellikle tanrısal bir gerçeğin belirmesi, manifestation (≈ Aram tagallā תגלא özellikle Sina Dağında Allah'ın Musa'ya görünmesi ) < Ar calā ışıdı, aydınlandı |
|
tecerrüt |
~ Ar tacarrud تجرّد [#crd tafaˁˁul V msd.] yalnız olma, soyutlanma < Ar carada جَرَدَ soydu |
|