teber |
~ Fa tabar تبر balta |
|
teberru |
~ Ar tabarruˁ تبرّع [#brˁ tafaˁˁul V msd.] farz olandan fazlasını yapma, cömertlik gösterme, bağışlama < Ar baraˁa بَرَعَ yükseldi, arttı |
|
tebessüm |
~ Ar tabassum تبسّم [#bsm tafaˁˁul V msd.] gülümseme < Ar basama بَسَمَ gülümsedi |
|
tebeşir |
~ Fa tabāşīr تباشير 1. şeker kamışı şekeri, 2. tebeşir veya alçı, beyaz madde ~ Sans tvakşīrā şeker kamışı özü § Sans tváç, tvak- kabuk + Sans şirā öz suyu |
|
tebliğ |
~ Ar tablīġ تبليغ [#blġ tafˁīl II msd.] iletme, mesaj ulaştırma < Ar balaġa بَلَغَ ulaştı, vardı |
|
tebrik | ||
tebşir |
~ Ar tabşīr تبشير [#bşr tafˁīl II msd.] müjdeleme < Ar başara بَشَرَ doğum haberi aldı, bir müjdeye sevindi |
|
tecahül |
~ Ar tacāhul تجاهل [#chl tafāˁul VI msd.] bilmezden gelme < Ar cahala جَهَلَ bilmedi |
|
tecanüs |
~ Ar tacānus تجانس [#cns tafāˁul VI msd.] iki şeyin aynı cinsten olması, türdeşlik < Ar cins جنس |
|
tecavüz |
~ Ar tacāwuz تجاوز [#cwz tafāˁul VI msd.] geçme, aşma, haddini veya ölçüsünü aşma, azma < Ar cāza جَازَ geçti, aştı |
|
tecdit |
~ Ar tacdīd تجديد [#cdd tafˁīl II msd.] yenileme < Ar cadīd جديد yeni |
|