taziz |
~ Ar taˁzīz [#ˁzz tafˁīl II msd.] yüceltme, aziz sayma < Ar ˁazza عَزَّ yüceldi, güçlendi |
|
tazmin |
~ Ar taḍmīn تضمين [#ḍmn tafˁīl II msd.] söz verdirme, birine sorumluluk yükleme, hasar veya kefalet ödeme < Ar ḍamana ضمن söz verdi |
|
tazyik |
~ Ar taḍyīḳ تضييق [#ḍyḳ tafˁīl II msd.] daraltma, sıkıştırma, bunaltma < Ar ḍāḳa ضاق daraldı, sıkıştı, bunaldı |
|
te(o)+ |
~ Fr théo+ / İng theo+ [bileşik adlarda] tanrı veya din ~ EYun theós θεός tanrı << HAvr *dʰh₁s-o- (*dʰes-o-) < HAvr *dʰéh₁s (*dʰḗs) tanrı < HAvr *dʰeh₁- komak, kılmak |
|
teala |
~ Ar taˁālā تعالا [#ˁlw VI f.] «yüceldi», «yücedir», Allah adı zikredilirken kullanılan deyim < Ar ˁalā علا yüksek idi, yükseldi |
|
teali | ||
teamül |
~ Ar taˁāmul تعامل [#ˁml tafāˁul VI msd.] ortaklaşa veya karşılıklı iş yapma < Ar ˁamala عمل işledi, yaptı |
|
teaser |
~ İng teaser gıdıklayan, gıcıklayan, reklamcılıkta tanıtılan ürünü gizleyerek ilgi uyandıran kampanya < İng tease gıdıklamak, gıcıklamak, taciz etmek +er << Eİng taésan yün tiftiklemek << Ger *taisjan a.a. |
|
teati |
~ Ar taˁāṭi تعاطٍ [#ˁṭw tafāˁul VI msd.] karşılıklı verme < Ar ˁaṭā عطا verdi, hediye etti |
|
teavün |
~ Ar taˁāwun تعاون [#ˁwn tafāˁul VI msd.] yardımlaşma < Ar ˁāna عَانَ yardım etti |
|
tebaa |
~ Ar tabaˁ تبع [#tbˁ faˁal ] bir egemene bağlı olan zümre < Ar tābiˁ تابع [fa.] birine veya bir şeye uyan, bağlı, uyruk |
|