tapa |
~? İt tappo tıpa, tıkaç, şişe mantarı |
|
tape |
~ Fr tapé [pp.] daktilo edilmiş (belge) < Fr taper [den.] vuruş sesi çıkarmak, daktilo yazmak +é < onom tap |
|
tapınak |
< TTü tapın- +(g)Ak |
|
tapi |
~ Fr tapis 1. yere serilen kumaş, halı, oyun masasında çuha, 2. kumarda parasız veya kartsız kalmak anlamında söz ~ EYun tapḗtion ταπήτιον [küç.] küçük halı veya kilim < EYun tápēs τάπης halı veya kilim +ion |
|
tapir |
~ Fr/İng tapir tropik ülkelere özgü bir tür memeli hayvan ~ Tupi tapiira a.a. |
|
tapon |
[ Mikhailov, Matériaux sur l'argot et les locutions..., 1929] ~ Erm tapank թափանք döküntü (Kaynak: AcarK sf. 354)< Erm tapel թափել dökmek Not: Fr tapon "tıpa, tıkaç" sözcüğüyle anlam ilişkisi kurulamaz. 10.09.2017 |
|
tapşın |
<< Tü tahsin alkış, beğenme |
|
tapu |
<< ETü tapuġ hizmet, kulluk < ETü tap- hizmet etmek +I(g) |
|
tapyoka |
~ Fr/İng tapioca kasava bitkisinin unu ~ Tupi tipioka |
|
tara|mak |
<< ETü tara-/tarğa- saç taramak < ETü *tar +(g)A- ~ OFa tār saç, kıl << Ave tąθra- a.a. ≈ Sans tántra तान्त्र telli, telli bir çalgı |
|
taraça |
~ İt terrazza eve ait toprak alan, avlu << OLat terraceum a.a. < Lat terra «kuru zemin», kara, toprak << HAvr *ters-ā- kuru < HAvr *ters- kurumak |
|