tape |
~ Fr tapé [pp.] daktilo edilmiş (belge) < Fr taper [den.] vuruş sesi çıkarmak, daktilo yazmak +é < onom tap |
|
tapınak |
< TTü tapın- +(g)Ak |
|
tapi |
~ Fr tapis 1. yere serilen kumaş, halı, oyun masasında çuha, 2. kumarda parasız veya kartsız kalmak anlamında söz ~ EYun tapḗtion ταπήτιον [küç.] küçük halı veya kilim < EYun tápēs τάπης halı veya kilim +ion |
|
tapir |
~ Fr/İng tapir tropik ülkelere özgü bir tür memeli hayvan ~ Tupi tapiira a.a. |
|
tapon |
~ Erm tapank թափանք döküntü (Kaynak: AcarK sf. 354)< Erm tapel թափել dökmek |
|
tapşın |
[ Türkiye'de Halk Ağızlarından Derleme Sözlüğü, <1960] << Tü tahsin alkış, beğenme → tahsin Not: Muhtemelen tap, tapış onomatopesinin etkisiyle ses dönüşümü yerleşmiştir. 01.01.2021 |
|
tapu |
<< ETü tapuġ hizmet, kulluk < ETü tap- hizmet etmek +I(g) |
|
tapyoka |
~ Fr/İng tapioca kasava bitkisinin unu ~ Tupi tipioka |
|
tara|mak |
<< ETü tara-/tarğa- saç taramak < ETü *tar +(g)A- ~ OFa tār saç, kıl << Ave tąθra- a.a. ≈ Sans tántra तान्त्र telli, telli bir çalgı |
|
taraça |
~ İt terrazza eve ait toprak alan, avlu << OLat terraceum a.a. < Lat terra «kuru zemin», kara, toprak << HAvr *ters-ā- kuru < HAvr *ters- kurumak |
|
taraf |
~ Ar ṭaraf طرف [#ṭrf faˁal ] bakım, cihet, yan, yön < Ar ṭarafa طرف baktı, göz attı ≈ Ar ṭarf طرف göz |
|