tanen |
~ Fr tannin meşe palamudundan elde edilen ve deri tabaklamada kullanılan madde < Fr tan deri tabaklama ve boyamada kullanılan meşe palamudu ~ Kelt tann meşe |
|
tanga |
~ İng tanga apış bezi ~ Port (Brez) tanga a.a. ~ Kimbundu ntanga a.a. |
|
tangır |
: onom rezonanslı ve tekrarlı darbe sesi |
|
tango |
~ İsp tango Arjantin kaynaklı bir dans ≈? Lat tango dokunuyorum < Lat tangere dokunmak |
|
tanı |
< TTü tanı- +I(g) |
|
tanı|mak |
KTü: [ Codex Cumanicus, 1303] ≈ ETü tanu- konuşmak Not: Oğuz ve Kıpçak lehçelerinde "bilmek" anlamına gelen fiilin, "konuşmak" anlamına gelen ETü tanu- fiilinden erken bir tarihte ayrıştığı anlaşılıyor. İkinci fiil TTü normal olan /t/ > /d/ değişimiyle danış- fiilinde varlığını sürdürür. Tanık ("konuşan") sözcüğü ilkinin değil ikincisinin türevidir. Benzer sözcükler: tanıdık, tanınmak, tanış, tanışmak, tanıt, tanıtmak, tanıtlamak 20.02.2015 |
|
tanık |
<< ETü tanuk şahit < ETü tanu- konuşmak, söz söylemek +Uk |
|
tanım |
< TTü tanı- +Im |
|
tanjant |
~ Fr tangente 1. teğet, 2. trigonometride bir oran ~ Lat tangens dokunan < Lat tangere, tact- dokunmak +ent° |
|
tank |
~ İng tank zırhlı savaş aracı ☼ (İlk kullanım: 1917) ≈ İng tank su deposu, sarnıç ~ Hind tanku su deposu, rezervuar, suni göl |
|
tanker |
~ İng tanker 1. su deposu, sarnıç, 2. büyük sıvı deposu taşıyan gemi < İng tank (ad) su deposu, (fiil) depolamak +er |
|