tağyir |
~ Ar taġyīr تغيير [#ġyr tafˁīl II msd.] başkalaştırma, değiştirme, halinden döndürme < Ar ġayyara غَيَّرَ [II f.] başkalaştırdı, değiştirdi < Ar ġayr başka, diğer |
|
tahakkuk |
~ Ar taḥaḳḳuḳ تحقّق [#ḥḳḳ tafaˁˁul V msd.] gerçekleşme, doğru çıkma, konfirme edilme < Ar ḥaḳḳa حَقَّ doğru ve gerçek idi |
|
tahakküm |
~ Ar taḥakkum تحكّم [#ḥkm tafaˁˁul V msd.] egemen olma, egemenlik taslama < Ar ḥakama حَكَمَ yargıladı, egemen idi |
|
tahammül |
~ Ar taḥammul تحمّل [#ḥml tafaˁˁul V msd.] yük yüklenme, taşıma, dayanma < Ar ḥamala حَمَلَ yüklendi |
|
tahammülfersa |
§ Ar taḥammul تحمّل yük taşıma kapasitesi + Fa farsā فرسا geçen, aşan (< Ar farsūdan فرسودن geçmek ) |
|
taharet | ||
taharri |
~ Ar taḥarri تَحَرٍّ [#ḥry tafaˁˁul V msd.] 1. güvenli bir yere sığınma, 2. bir işin peşinden ısrarla gitme, araştırma, ısrarla sorgulama < Ar ḥarā حَرَى uydu, sığdı, uygun oldu |
|
tahattur |
~ Ar *taχaṭṭur تخطّر [#χṭr tafaˁˁul V msd.] < Ar χaṭara خطر aklına geldi, aydı |
|
tahavvül |
~ Ar taḥawwul تحوّل [#ḥwl tafaˁˁul V msd.] hal değiştirme, dönüşme < Ar ḥāla حَالَ döndü |
|
tahayyül |
~ Ar taχayyul تخيّل [#χyl tafaˁˁul V msd.] hayal etme, düşleme < Ar χāla خَالَ hayal etti |
|
tahdit |
~ Ar taḥdīd تحديد [#ḥdd tafˁīl II msd.] sınırlama, sınır koyma < Ar ḥadda حدّ sınırladı, yasakladı |
|