taç2 |
~ İng touch dokunmak (fiil), dokunma, futbolda kenar çizgisi (ad) ~ Fr toucher dokunmak |
|
tadat |
~ Ar taˁdād تعداد [#ˁdd tafˁīl II msd.] sayma, sayı sayma, itibar etme < Ar ˁadda عدّ saydı |
|
tadil |
~ Ar taˁdīl تعديل [#ˁdl tafˁīl II msd.] düzeltme, dengeleme, ayarlama < Ar ˁadala عَدَلَ denk idi, adil idi |
|
taflan |
~ Ar diflāˀ دفلاء [#dfl] zakkum (nerium oleander) veya defne (laurus) ≈ Aram daphnā דַּפְנָא zakkum veya defne ≈ EYun dáphnē δάφνη defne |
|
tafra |
<< TTü afra tafra esip üfürme, çalım < ? |
|
tafsilat |
[ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ~ Ar tafṣīlāt تفصيلات [#fṣl çoğ.] ayrıntılar < Ar tafṣīl تفصيل [tafˁīl t.] bölümlendirme, ayrıntılandırma, ayrıntı +āt < Ar faṣṣala فَصَّلَ [II f.] ayrıntılandırdı < Ar faṣala فَصَلَ ayırdı → fasıl Benzer sözcükler: tafsil Bu maddeye gönderenler: mufassal 20.08.2015 |
|
tafta |
~ Fa tāfte تافته [pp.] 1. bükülmüş, örgü, 2. bir tür ipekli kumaş < Fa tāftan, tāb- تافتن iplik bükmek, eğirmek, örmek +a |
|
tag |
~ İng tag 1. etiket, iliştirilen şey, 2. bilgisayarda hipertekst etiketi |
|
tağşiş |
~ Ar taġşīş [#ġşş tafˁīl II msd.] kandırma, özellikle paranın ayarını bozarak sahtekârlık etme < Ar ġaşşa غَشَّ kandırdı, sahtecilik yaptı |
|
tağut |
~ Ar ṭāġūt طاغوت put, yalancı tanrı, şeytan ~ Aram ṭaˁūt, ṭaˁūtā טָעוּת [#ṭˁw] 1. sapma, yoldan çıkma, 2. put, yalancı tanrı < Aram ṭāˁā טעה saptı, yanıldı |
|
tağyir |
~ Ar taġyīr تغيير [#ġyr tafˁīl II msd.] başkalaştırma, değiştirme, halinden döndürme < Ar ġayyara غَيَّرَ [II f.] başkalaştırdı, değiştirdi < Ar ġayr başka, diğer |
|