türkü |
<< TTü türkī «Türk havası», yanık sesle söylenen uzun hava < öz Türk |
|
türlü |
<< ETü törlüg çeşitli < ETü töz soy, cins, asıl +lI(g) |
|
türrehat |
~ Ar turrahāt ترّهات [#trh çoğ.] beyhude ve anlamsız sözler < Ar turraha(t) ترّهة [t.] 1. sapa yol, ıssız yer, çöl, 2. boş söz |
|
tüt|mek |
<< ETü tüt- duman etmek, tütmek |
|
tütsü |
<< ETü tütsüg duman çıkaran nesne < ETü tütüz- tüttürmek, duman çıkarmak +I(g) < ETü tüt- duman çıkmak +Uz- |
|
tütün |
ETü: [ Uygurca İyi ve Kötü Prens Öyküsü, <1000] << ETü tütün duman < ETü tüt- +In → tüt- Not: Esasen "duman" anlamına gelen sözcük 17. yy'da tüketimi yaygınlaşan tütün bitkisinin adı olmuştur. Benzer sözcükler: tütüncü 09.09.2015 |
|
tüvit |
~ İng tweed bir tür yünlü kumaş < öz Tweed İskoçya'da bir nehir |
|
tüy |
<< TTü tü/tüg kuş tüyü, hayvan ve insan kılı << ETü tǖ a.a. |
|
tüy|mek |
<< TTü tüg- uçmak <? TTü tü tüy |
|
tüyo |
~ Fr tuyau 1. küçük boru, kulak deliği, 2. at yarışında «kulağa fısıldanan» bilgi < Ger *thuta boru |
|
tüzel |
< YTü tüze kanun < ETü tüz- düzmek, düzenlemek +Al |
|