sufle |
~ Fr soufflé [pp.] 1. üflenti, fısıltı, 2. çırpılmış yumurta akıyla kabartılmış tatlı < Fr souffler üflemek, fısıldamak +é << Lat sufflare a.a. < Lat sub+ flare, flat- a.a. |
|
suhulet |
~ Ar suhūla(t) سهولة [#shl fuˁūla(t) msd.] yumuşama, yumuşaklık, akıcılık, kolaylık < Ar sahala سهل yumuşadı, gevşedi, kolaylaştı |
|
suhunet |
~ Ar saχūna(t) سخونة [#sχn faˁūla(t) msd.] hararet, ısınma, kızgınlık < Ar saχuna سخن ısındı, kızdı |
|
suikast |
§ Ar sūˀ سؤ [#swA] kötülük, fenalık, habaset (< Ar sāˀa kötü idi, kötüleşti ) + Ar ḳaṣd قصد kasıt, maksat |
|
suiniyet |
§ Ar sūˀ سؤ kötülük, fenalık + Ar niyya(t) نيّة niyet |
|
suistimal | ||
suizan |
§ Ar sūˀ سؤ kötülük + Ar ẓann ظنّ sanı, sanma |
|
sukuk |
~ Ar ṣukūk صكوك [#ṣkk fuˁūl çoğ.] < Ar ṣakk صكّ emre yazılı senet, poliçe ~ OFa çak چك a.a. |
|
sukut |
~ Ar suḳūṭ سقوط [#sḳṭ fuˁūl msd.] düşme < Ar saḳaṭa سَقَطَ düştü |
|
sulak |
< TTü sula- +Uk |
|
sulh |
~ Ar ṣulḥ صلح [#ṣlḥ fuˁl msd.] barış < Ar ṣalaḥa صلح uygun ve yararlı idi, uydu, uyum gösterdi (≈ Aram ṣəleḥ צלח 1. yarmak, 2. başarmak, müreffeh olmak, uygun olmak ) |
|